Gözlerinde gizem, dudaklarında maske,
Palyaço sahneye çıkar, başlar bu maskaralık.
Kadınları çeker, renkli boyayla oyalayıp,
Erkeğin aldatma oyunu, bir palyaço şakası.
Gösteri başlar, kadın güler çiçek açar gibi,
Gökyüzünün en sessiz saatlerinde başladı,
Bir deniz kıyısında, rüzgârın kalbime fısıldadığı yerde devam etti,
Bakışlarınla çizilmiş bir yoldu bu,
Ucu mavilikte kaybolan, umutla boyanmış bir düş…
Denizlerin en derin mavisi gibi,
Saklı, gizemli ve sonsuz.
Mavi bir düşün iki ayrı yoluyuz
Ne yana baksak acının sensizlik yaşları
Üzerimde kabir azabı kifayetsiz kelimeler
Kemiyetsiz bir aşkın ete kemiğe bürünme seranatlari
Nerdesin sebastian neredesin yüreğime yağmur yağdı neredesin
Biliyor musun sevdam,
Alışmak sevmekten daha zor geliyor.
Her an özlüyorum
Bakışını,
Gülüşünü.
koskoca bir okyanusun ortasındayım ama bir yudum suya hasretim öyle çaresiz öyle mutsuzum ki dilim le dudağımın arasında eriyor kelimeler nezaman konuşmaya kalksam sus diyor içimdeki yorgun ben bıçağın kemiğe battığı anlardayim
bedenim ürkek dilim titrek hasretin kiyisindayim yine ceplerimde umutlar kırık dökük büyümenin acımak olduğunu bilsem bu kadar istermiydim bilmiyorum sonuma doğru sürüyorum ölü postumu
benler kaybolmuş senler sancılı
dilim dünlerin ayazında çıkmaz sokaklarda yolumu kaybediyorum yüzüme vuruyor rüzgarın keskin parmaklari tokat yemedim deme der gibi ilk tokadımı yiyorum ama yüzüm değil kalbim yanıyor insanin kalbi acır mı benim ki çok acıyor
Mavi kadınlar vardi
Gri erkeklerin gölgesinde yaşam mücadelesi veren
Ihanetin koynunda sabahlayan
Bir tatlı söze bir guler yüze muhtaç bırakılan
Zifiri bir gecede tanıdım onu
Mavi gözlü kızın gülüşü geceye düştü
kara çocuğun sevdası yüreğe
Sevdanın tınısında buluştu,
aşkın parmaklari
Dolandi birbirine
Gece belini sardı kızın
Sen yüreğimle aklım arasında kaldığım bir anda
Gelip beynime yuva yapmış bir kirlangicsin
Ve ben hep korktum seni incitmekten
Huzur kelimesinin vücut bulmuş halisin
Sesin kulağıma her değdiğinde
Yüzümün kizarip dudaklarımın aralandıgi
Sesimin duvarlara çarpa çarpa parçalandığı saatlerden yazıyorum.
Ayrılığın siyah gölgesi yakamda,
Cebimde yarısı yanmış bir sigara…
Umutlarım rüzgârlarda kaybolmuş,
Acının bedenimi lime lime doğradığı seanslar…
Zamanın dilime taktığı kelepçelerle yazıyorum,
Susan dilime inat, avaz avaz konuşturuyorum kalemimi.
Ben diyorum, ne ara yaşadım bu boş ve acılarla dolu hayatı?
Yaş almanın takvim yapraklarından ibaret olmadığını anladığım gün,
Devrildi üzerime gerçeklerin buzdan heykelleri,
Hayranınım deniz hanım
Siz İzmirlisiniz galiba. Ben de Aydınlıyım, hemşeri sayılırız. Birbirimizi takip etmeye yorumlamaya ne dersiniz?
Dost selamlar.