Bana bir memleketsin bir vatansın
Şu dertli başıma dertler katansın
Gönlümdeki altın tahtta yatansın
Gel de ömrüme bir sultan ol yarim
Beklerim seni kurbanlık koç gibi
Güzel yolun bizim ele uğrarsa
Bir sahrada gel gör perişan beni
Gözlerinden bir damla yaş damlarsa
Düşün bu yaşları huruşan beni
Gözüm' yaşlarından akıyor hasret
Sevdamı az mı gördün yetmedi mi
Bu saatten sonra gelme istemem
Bu kulun canını feda etmedi mi
Varım senin olsun bir şey istemem
Aşkla çoşup sana olmuştum köle
Bırakamaz daha sevmişse gönül
Yansa solsa yar vermese de meyil
Laf dinletemem hiç elimde değil
Gönül kararını verdikten sonra
Ne çare var gönül kıldıysa karar
Sensin divane gönlümün kıblesi
Koşa koşa hergün sana gelirim
Yüzün sanki bir Rönesans tablosu
Hep ilk defa görmüş gibi olurum
Saçların omzuna düşer sallanır
Kaç zamandır çekerim bu sevdanı
Yüreğim bir ıssız çöl, sen de güneş
Ya öldür ya da azat et bendeni
Bilirim böyle gitmez bu yaşayış
Sevdan oldu bu gönlümün kılavuzu
Sevdin bir güzeli günler aylarca
Aşkı ile kendinden geçtin gönül
Güzel var iken yüzlerce onlarca
Gittin bir zalimi seçtin gönül
Az kaldı canım çıkacak bedenden
Süngü kahkül nöbet bekler yüzünde
Yad ellere aman vermesin dikkat
Güneşle ay dans ediyor gözünde
Bir kez bakanı kör etmesin dikkat
Sensin benim gözlerimi yaş eden
Selvi boyu değer gökte yıldıza
Kalpleri yakıp umut verir bize
Yazı getirir kara kışa, güze
Yüzünden zemzem damlar o güzelin
Gözüm dediğin Arapgir üzümü
Kirpiklerin tüm dünyayı turluyor
Yanakların Kevser olmuş gürlüyor
Güzel sözün ikiliği birliyor
Dost dosta düşman olduğu zaman
Yüzünden akıyor bal şelalesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!