Gönlümdeki tahtta ay yüzlüm yatar
Sevdası acıdır derde dert katar
Çektiğim acılar ölümden beter
Gelip yüzüme bir kez gülmez misin
Ne dertler bitti ne Hızır yetişti
Bir nazik goncagül bitemez susuz
Toprağıma su ol, can vermeye gel
Günlerim geçmiyor böyle uykusuz
Bu dertlerime derman vermeye gel
Yaşım' silsem yine gelir gözümden
Vardım da baktım mor dağlar kekliği
Sınıfta oturuyor tek başına
El alem görmesin bu güzelliği
Benim için bir nikap çek başına
Az sonra arkadaşları geldiler
Kalbime battı kirpiğin süngüsü
Geçmez oldu ciğerimin yangısı
Aleve verdi beni bir aşk çıngısı
Tüm bedenim küle dönmüş gidiyor
Bakışların devir açıp kapatır
Yari gördüm biyokimya labında
Defter yanındaydı kalem cebinde
Çözelti hazırladı beher kabında
Ne güzel bir derssin sen biyokimya
Hep görürdüm ama o gün tanıştım
En dibini yaşadım her duygunun
Üzüntünün, yalnızlığın, kaygının
Her saatinde ağladım her günün
Yaşlarımın deryasında boğuldum
Kendimi kendi ruhumdan soyuttum
Elinde kaldık biz bu iktidarın
Ne bugünümüz bellidir ne yarın
Her taraf sıkıntı her taraf sorun
Bizi mahvetti böyle bir iktidar
Zamlar yağmur oldu durmadan yağar
Ne yazdıysam ben sana adanmış
Hepsi böylece gittiler mi boşa
Bülbül yuvasına baykuş dadanmış
Bilmem ki ne denir böyle bir işe
Tanımasam iyi birisi derdim
Gördüm ağlıyor bir bülbül seherde
O da benim gibi düşmüş bu derde
Dedim bülbül senin sevdiğin nerde
Dedi allar bürünmüş nazik güldür
Dedim benim de bu sevdam bir güle
Her yerde sen varsın dört bir yanımda
Bülbüller ötüyor Güzel diyerek
Sen gezinirsin akan al kanımda
Yüreğim atıyor Güzel diyerek
Geçmiyor günlerim uzakta senden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!