Dermanı sensin benim bu hallerin
Rüzgarda dans eder sırma tellerin
Pamuk gibi yumuşak o ellerin
İdamıma ferman yazmış gidiyor
Tanrı olsa seni dilerdim dilek
Altın top yanakları birer tarla
Güller tarlasına buseler eksem
İçlerim yanıyor kor ile harla
Gücüm yetse de bir bardak su döksem
Güzel yüzü eşsiz bir tablo gibi
Gözümde o yarin kıymeti çoktur
Dünyayı verseler paha biçemem
Sevmek güzel ama zahmeti çoktur
Ne olsa da ben yine vazgeçemem
Bakmaz geçer, ardından dertler döker
Dertler ok gibi sineme batıyor
Sevdiğim bir türlü çekmez elini
Bilmez kalbim onun için atıyor
Yine koklatmaz yanaktan gülünü
Nazlı yar gönlünü bana açmamış
Dert terzisi oldum derdimi ölçtüm
Kilo kilo fazla çıktı kumaşım
Şu sefil hayatımı ölçtüm biçtim
Elimde varmış bir tek dertli başım
Aşktan gömlek yaptım, umuttan fistan
Gözlerin nice güneşler batırır
Ölmeden beni mezara yatırır
Yoldan çıkmışları yola getirir
O büyülü, ipeksi, melek sesin
Şerbet dudakların veriyor şifa
Ağzı olan açıp söylüyor lafı
Arkasında duran kimler var hani
Eşeğin önüne daya yulafı
Şişince der yeter bu dünya fani
Zalimler öteye gitsin didişsin
Tüketim toplumunun dayatması
Kapitalizmin bizi uyutması
Markaların mallarını satması
İşte bunlardır bence doğum günü
Kutlama, pasta, sürprizler, hediye
Nazlım güzelim iyi ki doğdun
Işıklar saçarak dünyaya geldin
En güzel bir lütufsun bana kendin
Doğum günün kutlu olsun sevdiğim
Sen olmasan ben aşkı tadamazdım
Vücudum çeker işkence eziyet
Buna dermanını bul Doktor Hanım
Şifasını ver de göster meziyet
Olayım kapında kul Doktor Hanım
Bu nasıl doktormuş ilaç yazmamış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!