Papatyanın sarı diline düştü, sendeki kaşlar,
Buluştuk, kemanın ateşli tellerinde dansla,
O gözlerinde yol aldım, beni tutan yüreğine
Hislerini elinde tattım, masum bir sarılışla.
Akşamın toprağına düştü, gece mumu yıldızlar,
Bu gece aşk sırlarım
Usulca damlayacak yüreğine,
Tan yelinden nasibini koparan
Çiy taneleri yüzün,
Varlığımda mutluluk parçalanıyor,
Hasretim
Gelinlik giyen ağaç kınalıdır ilkbaharda,
Beyaz büyüleri verir bülbülün şarkısıyla,
Yalnız âşıkların tutkularına davet saldılar,
Rüzgârda dolaşan hayallerle dost kaldılar.
Yeşil yapraklarında gök heyecanı vardı,
Yine dakikalar duman şaire odamda,
Hüzün sunuyor yapraklar,
Hayırsız esmer gölgelerin
Dar yörüngesinde kendimi vuruyorum,
Çiy tanelerinde büyüttüğüm
Yağmurlu sabah
Ayaklarımı bağlayıp
Sessiz yollara
Baktıran,
Kırmızı gözyaşlarımı
Sözlerimle akıtan
Ne geceleri
Ne kadar rahatsın gülümseyen şeklinle,
Sanma ki nasiplendiğin huzurun aynısı bende,
Kıymetimi bilemedin,
Layık değilsin yalnızlığıma,
Kısmetin değilim,
Dosta, arkadaşa anlatacağım günahsın,
Anılarımdan seni çeker, gönlümün aşk rüzgârı,
İsmindeki nefesleri tadarım,nehirlerde yaşanan,
Oynatırım mevsim izini, düşüncemin sahnesinde,
Sanki, kızıl bulutun dansıydık dolunay şarkısında,
Neşemizle hareket buldu, gecenin kör karanlığı,
O gülleri yağdırdık,büyük yıldızların sarı bakışıyla.
Deprem çığlıkları duyulmadan önce bu şehir
Yüreği ömür kokan insanlarla yaşıyordu,
Parklarda tatlı mutluluğun sesi çocuklar
Masum gözlerle şehrin nehrini akıtıyordu.
Saatler akşam rakamına ulaştığında
Temmuz günlerimin nasibi değil
Kollarında ömür kazanmak
Sınır bilmeyen masum sevdamı ferman yapmak,
Ne zor, yakınımda olan kucaklaşmayı
Aydınlık odaların gecelerinde hayallere katmak,
Yüzüme çiçekleri damlatan parmaklarında
-
Saim Güngör
Tüm Yorumlarrüya gibi ifadeler,tebrikler