Mutluluğunu anlat, gülümse,
Yaşamın kanatlarıyla ruhundan çıksın
Peygamber kelimelerin,
Ancak takviminden değilim bugün,
Çoktan yok saydım umutları,
Yılların zulmüne son perdeler açılıyor,
Yağmur kokan
Şu yolların
Umut saçtığına bakma,
Sabahında
Ne geceler yatıyor
Seni bana getirmeyen,
Varlığında saniyeleri durmayan cesareti sevdim
Bu ayrılık adına nankörlüğün, ejderha duruşun niye?
Yürürken senden biliyordum kirlenmemiş hayatı,
Şimdi gökyüzü taşlarını atıyor hafif göğsüme.
Seni felaketin kollarına teslim etmeyen melektim,
Hicran vuslat olsa da
Seninle konuşulacak mutluluk yok bugün,
Ellerimi omuzlarına tam koymuşken
Yaklaşırken gözlerinin karasına
Yılların çığlığı ile irkiliyorum,
Hatırı sorulmamış yüreğim duruyor karşında,
Gözlerinle ruhuma yazdığın
O sözler
İlkbahardan ne kitaplar çıkarıyor,
Rüyalarımı gündüze taşıyan
Nasıl bir rüzgâr oluyor
Ah bilsen.
Bir isim ver sessizliğime
Heyecanı sönen takvimlere
Yüreğimdeki kara gözlerine.
Yarınlara resim olacak
O aşkımızın
Bülbül ve gülleriyle geride kalmayan
Muhabbete düğün olalım yâr,
Bakışlarına muhtacım,
Dakikalara sığdırılmış sözlerin yetmiyor aydınlığa,
İstanbul yollarında ruhum düşüyor,
Deniz sahiline beklediğim şiir bahtın
Bilmece oyunundan tarifini almamış
Dolunayı ne müthiş yaşadım kollarının arasında,
Kelimeler dans ediyordu
Evliliğe dair anlatılan sevda akşamında,
İstanbul denizini gönder bana,
Martıları seyrederken
Beyin kanamasıyla günüm ecel olacak sanki,
Kıyamet gecenin sessizliği bedenimde,
Etiler’de içtiğimiz kahvenin sıcaklığını arıyor yatağım,
Beyaz elinden gülleri koklayarak aldım yüreğime,
Kara gözlüm
İstanbullu sevgilim
Uykusuzluğuma çığlık mayıs akşamıyım,
Birlikte hazırladığımız senaryodaki tan yeli ağaçlara
Değmeyecek mi tenin?
Telefon tuşlarına bastıktan sonra
Duyacağım ilk aşk kelimen
Sabaha kadar gözyaşlarım olacak,
rüya gibi ifadeler,tebrikler