yürüdüğüm yolumu göstereceğim sana
içinde kuş içinde çocuk içinde barış ağaçları
avuç avuç toprak vereceğim sana
içinde tohum içinde ekmek içinde umut
su vereceğim sana tuzu gözümden
içinde deniz içinde sevda içinde sen
böyle böyle geçti bu ömür ahh
bir sonbahar bir kış
bir sonbahar bir kış
sonbahar sonra sonra kış
ve hep böyle döndü bu devran
geceye döndü
"bir yağmur ıslatır beni bu gece
bir de gözyaşı
yanakları al al
bahtı kara
çocukları düşünürken"
bllmiyorum kuşlar da gelir mi ardımdan bilmiyorum
yoksa mesele değil
bu şehri
terki diyar eylemek
boşuna mı komünist oldum sanıyorsunuz
anam beşiğimi sallarken benim
karda kışda çulsuz
pamuk tarlasında susuz
büyük adam olasın evlat diye sallamış
sen boşver gerisini
gel biz güneşe gülelim
bak serçeler uyandı
yeni güne gülelim
savaştık öldük öldük çoğaldık
zalimin yüzüne yüzüne gülelim
boş ver şair
sen içine ağla
sen kaleme ağla
el gün görmesin ağladığını
düşman görmesin
demiştim sana
böyle coşkulu
böyle dağ gibi
böyle kendinden geçer gibi sevmezdik seni
sen böyle Kırmızı
sen böyle ekmek kokmasan
"boynu bükükse altında çocukların
boynu altında kalsın tüm bayrakların"
Boy vermedi bu ellerde
ne çocuklar ne ortancalar
evlatlar analarını değil
analar evlatlarını gömüyor artık bu topraklarda
gel dayan gayrı şimdi bu acıya
habire aynı yerden kanar bu yara




-
Başak Öztürk
Tüm YorumlarYüreğini düşüncelerini İnsanlığa adamış yaşadığı zaman dilimine duyarlı.. nadir bir kişilik...
Arkadaşımı yürekten kutluyor...başarılarının devamını diliyorum...