iç içe geçmiş fikir pencerelerim,
vuruyor yüzüme sensizliği.
gizlendiğim duvarlar şeffaf şekilden şekile giremiyorum, değiştiremiyorum hakikati
maskelerim su geçiriyor artık isyan çıkarıyor gözyaşlarım
hüznümün sıvası dökülüyor, acılarımı biriktiremiyorum
ellerim yırtılsa da dünün perdesinden
yüreğimle düğümleniyorum sana yeni günde yeniden.
hiç sevilmemiş olmak değil, sevildiğimi zannetmek acıtıyor canımı!
o titreyen sesin, o ağır sözlerin benliğimi parçalıyor engel olamıyorum
sesini duymamak için seni anılarla boğuyorum
Tanrı ölümsüzlüğü üflemiş ruhuna
ölüp ölüp diriliyorsun
yok oluşa savruluyor, yeni bir senle geri dönüyorsun
benimse kamburlaşmış heveslerim var
nasırlaşmış pişmanlıklarım,
yalanların kabuğundan sıyırıp temizlediğim çocuk kalbim
nasıl sevilir bilmiyorum ki çocukça
bazen saçmalarım
sevilmediğimi hissedersem küserim hayata
bilmem ki sen katlanabilir misin tüm bunlara
ya da ayıklasam kalbimin kırıklarını...
uzun süreli tesellilerden bir duble alsam
güçlü olmakla güçlü olmak zorunda bırakılmak aynı şey değil sen bunları bilmiyorsun
hiç bilmediğin bir hikâyede başrolü oynuyorsun
tüm yanılgılarımın ötesinde tüm gidişlerim önünde duruyorsun
vazgeçişlerimi yok sayıyor, varoluşumuza bir yudum can suyu veriyorsun
Kayıt Tarihi : 27.11.2025 20:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!