Soruları aklıma sardığın yerden başladı verem
Su istimal edilmişti kaotik
sevişler ve öpüşmeler duygusuzdu talihsiz eşler
Zaman paralelinde, tahür istekler
maziler ve deneyimler kazasında
olgunlaştıran cenazeler kalkarken bir bir
Huzursuzluk doğuran veda ritüelime anksiyete derinliğim
mezarlığa kurulmuş kazlıçeşmeyi sevmeyi denemedim
gözlerim kurumamış
yolu görmüş
eve dönmüştüm
evrenin sesi boğuk
Işıkları örttüğünde Temmuz
çocuk küstü parka
bu başka hikaye, yolculuk nereye almina?
toprak kokan vücut hatların
ve rüzgar yoktu
iğdeler dalında
Serinse bir kış günü eli baltalı ormancı
beni azarlar iç sanrıları
savaşım bitti sandığım yerde başladım
bazen iğrençlik bulamacında adımı ararım
tanımadığım kendimle tanışır olduğum
yolculuksuz bir uykusuzluğu kendime yamaladım
Sırtından aldığım hazzını kaseye koy,
aç biilaç çocuklar içer yevmiyeden çıkmış gibi.
sanattan yoksun ırkın köpekten kemik çalması,
bu hissin tarifi olmaz
yaşadığımız maymun çağına vasiyetini soy,
Tüm yazdıklarımı sana postaladım
xanax etkisinde sarılmıştım
sıraya koyamadım gideceğimiz şehirleri
diplerde kalmış, duyguların
nefesim yetmedi, çıkaramadım.
Sırtından aldığım hazzını kaseye koy,
aç biilaç çocuklar içer yevmiyeden çıkmış gibi.
sanattan yoksun ırkın köpekten kemik çalması,
bu hissin tarifi olmaz
yaşadığımız maymun çağına vasiyetini soy,
Uzun akrep koşularından arayışları
kayıştan kalplere boyun eğdim
yalan yok
çok değildi yutkunacak anları hayatımın
hatalarımı dilsiz uşağa astım geldim
İpeksi koş savaş başladı
Dert yakındı sanrılar ve karanlıklar, fesleğen toprağında
Vücudunu ezberlemiş havlu balkonda, petek polen sarar
İlkbahar geldi arılar şen şakrak sana koşar
Kir çamurdur benim bırak ellerimi
kağıt rengi boynunda benler arar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!