Ruhun Eşiğinde
Aşkı bir tenin sıcaklığında aramadım ben,
bir rüzgâr geçip gittiğinde savrulan yaprakta buldum,
bir çocuğun gözlerinde yeniden doğan sabırda,
bir sessizliğin kıyısında bekleyen kelimede buldum.
sen, benden gittikten bu yana,
yüzüm hiç gülmedi...
yüreğimi buzlar kapladı,
senin yerine, hiç kimseyi koyamadım.
birlikte gezdiğimiz dağlara,
bir daha uğramadım.
Sen gittin.
Sebepsiz.
Sebepsizlik, en büyük sebepti belki.
Ben kaldım.
Kalmak, gitmekten daha uzun sürdü.
Sen gittin.
Ne bir teşhis koydun gidişine,
Ne bir reçete bıraktın ardında.
Kalbim, bir poliklinik gibi şimdi—
Her gün başka bir acı,
Seni sevmek
yağmurdan sonra sokak lambalarının titreyen ışığı gibi,
ne tam aydınlık,
ne tam karanlık.
seni sevmek
azılı bir fırtınadan sonra
denizin üstünde güneşin gümüş parıltısı gibi
sakin, ama içinde hâlâ kasırgalar var
ben seni,
bu kentte sevdim.
bu kent,
seninle bir başka güzel.
bu kenttin,
görkemli minareleri,
Bir ses bıraktın içimde,
taşın kalbini çatlatan bir ses.
Ne kadar unutsam da,
aynı rüzgârı esir alır her cümlem.
"Sesiz bir Çığlık"
gittin.
ve şehir, sessiz bir istasyon gibi durdu ardında.
trenler geçiyor,
ama senin adın söylenmiyor anonslarda.
Sessiz Göç
Hiçbir yere gitmedim aslında,
yollar beni çoktan geçmişti.
Bir gölgeden ötekine sığındım,
her durakta biraz eksildim.



-
Veysel Narman
Tüm YorumlarŞair kardeş şiirlerin,de daima birleştirici olmanı türk milletinin inaçlarına saygılı kelimer sarfetmenizi arzu ediyorum yeteneklerinizi doğru kullanırsanız inanıyorum çok güzel şeylere imza atarsınız sygılar