Ülkesiz Aşkın Sürgünü
Bir aşk kaldı içimde — yarısı sen,
yarısı bir sınırda donmuş sabah.
Bir kentin harfleriyle sürgün edildim,
adımı unuttu duvarlar,
Bir rüzgâr geçti yüzümden,
adını unuttum, kokunu değil.
Sesin kaldı duvar diplerinde,
bir çocuk ağlıyordu, belki bendim.
Ruhun Eşiğinde
Aşkı bir tenin sıcaklığında aramadım ben,
bir rüzgâr geçip gittiğinde savrulan yaprakta buldum,
bir çocuğun gözlerinde yeniden doğan sabırda,
bir sessizliğin kıyısında bekleyen kelimede buldum.
sen, benden gittikten bu yana,
yüzüm hiç gülmedi...
yüreğimi buzlar kapladı,
senin yerine, hiç kimseyi koyamadım.
birlikte gezdiğimiz dağlara,
bir daha uğramadım.
Sen gittin.
Sebepsiz.
Sebepsizlik, en büyük sebepti belki.
Ben kaldım.
Kalmak, gitmekten daha uzun sürdü.
Sen gittin.
Ne bir teşhis koydun gidişine,
Ne bir reçete bıraktın ardında.
Kalbim, bir poliklinik gibi şimdi—
Her gün başka bir acı,
Seni sevmek
yağmurdan sonra sokak lambalarının titreyen ışığı gibi,
ne tam aydınlık,
ne tam karanlık.
seni sevmek
azılı bir fırtınadan sonra
denizin üstünde güneşin gümüş parıltısı gibi
sakin, ama içinde hâlâ kasırgalar var
ben seni,
bu kentte sevdim.
bu kent,
seninle bir başka güzel.
bu kenttin,
görkemli minareleri,



-
Veysel Narman
Tüm YorumlarŞair kardeş şiirlerin,de daima birleştirici olmanı türk milletinin inaçlarına saygılı kelimer sarfetmenizi arzu ediyorum yeteneklerinizi doğru kullanırsanız inanıyorum çok güzel şeylere imza atarsınız sygılar