Acıyı gördüm sâdık,
Çaresiz bir annenin kucağındaydı,
Ama çözemedim henüz,
Çaresiz anne mi yoksa cansız bebek midir acı?
Acı bazen yoksulun sofrasındadır,
Herkes gülüyordu,
Bağrındaki kanı saklayarak.
Her göz görüyordu da,
Yolun sonu sarp kayalık.
Çoğu alışmıştı yaşamaya,
Ağlamak istiyorum sadık!
Mahcubiyetim gözlerim önünde,
Dünün bugünden farkı yok,
Acılar az önce gibi, taptaze ömrümde.
Sabaha kavuşmam zor,
Harfleri söküyordu içimde rüzgar.
Ama ben onun kadar takıntılı değildim
Anlaşılmak hususuna bu kadar,
Ne uğultum duyulurdu ne iniltim.
Sırf kağıda bakmaktan yönüm şaşıyor.
hiç bitmeyecek mi anlat?
geç mi kaldık mutluluğa gözlerim?
umutlar yarıda biterken,
neden acı bu denli uzun?
bu bitmez uykusuzluklar hak mı?
var mı derinlere basacak tuzun?..
Ağır gelir kalemime sevdadan bahsetmek,
Kaldıramaz oldum, zor sevdayı yüreğe bahşetmek,
Sevda yükü sırtımda kamburum olmuş,
Aşık olmasam bile yakar aşık gibi farzetmek.
Nasıl bi yokuşsun bir türlü aşamadım!
Ben böyle aşkı başkasında yaşamadım.
Düştüm tuzağına, koşsam da kaçamadım.
Sensiz dar dünya, kalsam da sığamadım!
Kaçmak isteyip kaçamadığım şehir..
Bak ışığım söndü, işte yine yapayalnızım.
Birazdan girer odama yokluğun.
Işığım sönse de parlar daim yaldızım,
Gelmeden gider oldun be çokluğum!
Alt üst olmuş yolunda sandığım işler,
Bir zamanlar yakmakla tutuşmazken,
Görünmez olmuş yanıp öfkesinden.
Korlaştı içimdeki sönmez yangın
Şimdi harlı, katıksız ve de kızgın.
Avucumda taşıdığım su yetmiyor
Üstünde bin yükle çıktı,
Varamadan çöktü omuzları insanın.
Hey gidi kokusu güzel keder,
Yaklaştıkça çekti içine insanı.
Eli çenesinde tünetip kaldırıma,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!