Geceye ilişen
Gözlerimin buğusunda mavi
Ellerimde dört dal sürgün menekşesi
Öyle ki kapatmış kapılarını bir veda ertesi
Nereye gider bedenin
Hayat böyle işte
Gittikçe kısalır
Mütemadi bir yaşama sırasında
Gittikçe ölüme yaklaşırsın
Daha az kızarsın insanlara
Daha az küsersin
Gurbette doğan çocuklar hep birbirine benzer,
Aynı dilde ağlayıp aynı dilde güler
Büyüyünce tütün kokar
Ve öksüz ölür onlar...
Ateşler içindeyim İbrahim
Meçhul bir ömrün kıyısında
Adım atsam deniz
Ardım baksam dağ
Küllere sar beni
Düşeyim
Siyah beyaz fotoğraflar kadar ömrümüzde
Yazısı silik kitaplar kaldı
Kitaplarda insanlar
İnsanlarda hatıralar kaldı...
Bilirsin ömür kısadır
Sesin küser çığlıklarına
Akşam olmaya görsün
Delinir dibi bütün şişelerin
Süngüsü açılır baharın
Gözleri bir başka bakar menekşenin
O herhangi biriydi
Herhangi bir yalnızlığı vardı
Sabah gün ışıyınca uyanırdı
Akşamdan kalma hevesleriyle
Ve çoğu zaman hiç kimseye tekabül ederdi...
Uyandığında yangın yeriydi şehrin ortası
Bir kaç adam aynı torna tezgahından çıkmış
Bir kaç üniformalı katil
Soğuk namlu uçlarında
Açan çiçek gibiydi Leyla
Bahara hiç rastlamamış çocukluğunun ortasında
Yaşasaydı
Daha uçurtma uçuracak
Bisiklette binecek
Küfretmeyi öğrenecek
Denizin tuzunu
Yarının nazını sevecekti
Gidiyor ardından geceleri alıp gökyüzüyle
Rakının son dublesinde tuz, ekmek ve son sözüyle
Ellerimin eli elleriyle
Rüyalarda geceleriyle
Uzayan ve kısalan zamanla
Yıldızları yorgan yapıyor gözbebeklerine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!