Elinde sonunda gideceksin nasıl olsa
Ağlamaya ne gerek var
Ne gerek var yalvarmaya
Çekip gideceksin nasıl olsa
Başka ayrılıklara
Ne gerek var önüne çıkıp durdurmaya
Oysa öyle özledim ki seni
Sesini duyuyorum rüyamda
Bir görünüp bir kayboluyorsun
Hayaletim oluyorsun küçük odamda
Dumanlar, tütsüler, yangınlar içinde
Oysa öyle çok özledim ki seni
Yalan, acı,ask
Herşey seni bana getirir
Yalnızlık ve bir şiir
Sana dair
uçup gider hayallerin
Hayat bizi savuruyorsa
Düşüyorsak
Dizlerimiz kanıyorsa
Daha derin uçurumlar
Uçurumlar rüzgarlara gebe
Sen ki dert yaz gergefimin üzerine
Derken sabah geceye dönüyor
Gece titrek elleriyle sabaha
İşçiler köşe başında
Ameleler kuyruk bekliyor
Fabrika önleri eskisi kadar kalabalık değil
Hala koltuk peşinde siyasetçiler
Söyle güzel gözlü çocuk
Güneş gelsin yine evimize
Dolduralım cigerimize sardunyaları
Fesleğen koksun her yer
Gülüşün hatırlatsın baharı
Söyle çocuk
seni düşündüm...
seni düşündüm dün yine
bir sigara yakıp
ateşe verip yüregimi
daha toy bir şair edasında
daha terlememiş bıyıklarımla
Desem ki gökyüzünden martı cesetleri yağıyor
Dersin ki gemiler neden gülüşünden geçiyor
Tahvili mümkün değil
Ne yaparsak yapalım
İkimize de piyangosu işte hayatın gurbet
Sen uzun saçlarını tarıyorsun aynadaki yansımada
Saat 12 ye 5 var
Kumsalda yalnız aşıklar
Ve yalnız yalnızlar olur bu saatte
Aşıklar sevişir
Yalnızlar şarap içer...
İkimiz de aynı gurbetin çocuğuyuz
Tanırız birbirimizi hüzünlerimizden
Seslerimiz çatallaşır
Kaşlarımız çatılır mehtabı seyrederken
Bir sesin aynasında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!