Göl-nilüfer, çöl-yağmur, aşkından öte tutkum.
Engin deryalar aşıp, demir dağları yarar.
Ferhat, Şirin'i görmüş gibi tutuldu nutkum!
Nasıl ki kelebeği ipek kozası sarar,
Kimse kimseyi sevmez seni sevdiğim kadar.
Daha ilk gördüğümde zambak özlü simanı,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan