iklimler değişir şehirlerimde
öfkemin devinimlerinde kaldırımlar
ileri geri söylenir
aldırmam desem de inanma
içimde bastırılmış var olan isyan
zakkumlarıyla gezinirken
yakarır
gölgeli yalnızlığına gece
sessizce iniverir meleğim
kut/sayarak gidenlerimi
anlamasın kimse
git artık
kimin yüreğinde bıraktıysan
orada büyüt krizalitlerini
var biraz daha
göğsümde uyuttuğum
bakıyor
ölü bebeklerin gözlerinden
vurgun yemiş insanlık
çığlık çığlığa bir vahşet yaşanıyor
kapı ardı suskular da medeniyet
bir martı gibi
uçsam maviliklerde
özgürce konsam yüreğine
sarabilir misin
kırılmış kanatlarımı
ruhumda öldürdüm aşk meleğini
bir daha olmayacak yüreğimde
artık ağlamayacak gözlerim
gecenin seslerini dinlerken
kalbim aşka kapalı
ve ben yeni bir şiire sevdalı
anlatamadım yaşananları
kopan fırtınaları
kısır bir döngü
dönüp dolaşıp geldiğim yer
açık denizlerdeyim
dümeni kırılmış yürek gemimin
tutmasaydın
üşümüş yüreğimden
kurmayacaktım belki hayaller
uyanmayacaktım yüzyıllık uykumdan
beklemeyecektim
gün doğana kadar ayak seslerini
yürürken
bilinmezliğin yollarında
düş kırıklarında acıdı yüreğim
iki mavi arasında sıkışmışken ruhum
sarıyor inadına
dönüşü olmayan yollarım
ağır geliyor yorgun bedenime
kaybettiğim suretim
arıyorum hala
dudaklarıma asılı gülüşlerimi
*
alıp götürdüm
bazı şiirler başka dünyalara götürür insanı..bir bakarsınız zamanın, mekanın ve ölümün olmadığı bir yerdesiniz..yüreğinize sağlık..
'Ben sen olmak isterim.
Ya sen!
Ya sen!
Ben olmayı kaldırabilir misin?
Taşıyabilir misin bu ağır yükü;
Yüreğinde..!
Ben sen olmayi istemezdim,
Kaldiramayacagim icin degil,
cunku;
senin olunca kendimi sevemezdim...
-Hayati anlatan, hayat dolu ...