Gökten birkaç yıldız çekipte,iliştirip saçına,
buğday başaklı çelengi takacağım başına.
madem ki kral yaptın sen,beni aşkına,
sende şimdi lâyıksın melikelik tacına.
Heryerde sen olacaksın,heryerde senin adın,
Güneşin üzerinden doğup battığı
bir şehir gibiyim,soğuk ve karanlık.
bütün acılar,kederler beni bulmuş
dağılmış,savrulmuş,kahrolmuş sevdalarım.
Ne pişmanlıklar fayda etmiş ne hüzün
Bir kandil yaktım,
Seni düşünüyorum
Oturup aydınlığında.
Siyah beyaz elbisen
Gri hırkanla,
Ayağında terliklerin,
Sevdiğin biri varsa,bir gün gidecek,
Gittiği gün içine,hüzün dolacak,
Gönlündeki sarayın bom boş kalacak,
Demek ki hep sevenler mutsuz olacak.
Nerde olsan kader seni bulacak
Olgun gibi görünürdüm,aslında hamdım.
Herşeyin iyisini ben bilirim sandım.
Hem herkesi kandırdımda,hem kendim kandım.
Öyle bir tokat yedimki,Vallahi yandım.
Meğer ne kadar habersiz,ne kadar safmışım.
Önce ben ölcektim.
Acına katlanamam demedim mi?
Önce ben ölcektim.
Sensiz yaşayamam demedim mi?
Ey sevgili
Birinci vazifem seni çok sevmek.
İkinci vazifem uğrunda ölmek.
Senin vazifense,uğrunda ölen,
Vefakâr sevgilini kalbine gömmek...
Ben adamın arkasından konuşmam,
Beddua etmem,küfür etmem.
Ne söyleyeceksem yüzüne söylerim.
Onun için benden kötüsü yoktur...
(7 Şubat 2004)
Bu bahar her sene böyle gelir
Her yer yeşillenir,dallarda çiçek.
Kırlarda papatyalar dağlarda renk renk böcek.
Kuşlar cıvıl cıvıl,neşe dolar dört bucak.
Bu bahar her sene böyle gelir.
Ne şöhret peşindeyim,
Ne para,ne de pul.
Ne kimseye oldum köle,
Ne esir,ne de kul.
çok güldüm.
çok ağladım.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!