Akşamların erken indiği,
hoyrat bir fırtınayla
kapkara bulutların çöküp
şehrin üstüne,
yağmurların kamçı kamçı
penceremi dövdüğü
Gözlerimin önünden hiç gitmiyor gözlerin.
Hâlâ kulaklarımda o en tatlı sözlerin.
Unutmadım seni ben bilsen nasıl özlerim.
Gelmesende sen bana yollarını gözlerim.
Her an yanımda olsan inan geçmez özlemim.
Sen benim tam yirmi yıl önce,
Dalından kopardığım çiçektin.
Ben seni dalından kopardım ama,
Sen fidanlarını kalbime ektin.
Sen hep bir yudum suyla,
Bu dünya hepimizindir.
Hem geçmişlerimizindi,
Hem geleceğimizindir.
Bu çevreyi koruyalım.
Bu doğayı yok etmezsek,
Önce bi baltaya sap olucam.
Fazla meraklı olmucam,burnumu kimsenin işine sokmucam
kendi işime gücüme bakıcam.çok çalışıcam,çok çalışıcam.
Sormıcam,karışmıcam, ne denirse onu yapıcam.
Uysal olucam,itaat edicem, fazla uyanık olmıcam.
Adam olucam akıllı olucam
Yanımda sen olmayınca,
Yaşamadım insan gibi.
Kalbim sana tutsak oldu,
Dünya bana zindan gibi.
Ne ararsın ne sorarsın,
Göç mevsimi geldi
Göç ettin gurbet ellere
Ben burada kaldım
Bir başıma
Kanadı kırık
Başka baharlara
Ey dünya güzelim ey hilâl kaşlı.
Son bir defa olsun göreyim seni,
Boynum bükük kalsın,gözlerim yaşlı
Razıyım cezama,affetme beni.
Ey fidan boylu,ceylan bakışlı.
o günde bir sıkıntı vardı içimde.
sabah erkenden kalkıp gitmişti hayallerim
sönmüş bir balon gibiydim,
yada suyu dökülmüş bir şişe.
içi boş,bomboş.
Tane tane geçiyor zaman,tane tane ölüyorum,
Azrail yavaş yavaş yaklaşıyor görüyorum,
Kalmadı ümidim,geldi vaktim biliyorum,
Günahımla,sevabımla veda edip gidiyorum.
(11 Mart 2005)




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!