Gökyüzü kızıla boyanır
bir şilep geçerken boğazdan
kalın kalın bağırır
yüreğime oturur,bütün hüzünler
yaz mevsiminde üşürüm
yaprakları savrulur düşer
- Yarın dükkanınızı açmıyacaksınız dedi kısa boylu olanı, anlaşılan en cesuru, en atak olanı oydu. Hallerinden, tiplerinden ne oldukları, ne iş yaptıkları aşağı yukarı belli oluyordu.
Eczanede bir tane bayan müşteri vardı. - Acele etme, telaşlanma, sakin ol der gibilerinden baktı Nursan hanım, ben de telaş etmeden ilaçlarını tarif edip gönderdim müşteriyi.
Altı- yedi ay kadar önceydi 12 Eylül 1980 den. Şubat'ın sonu, yahut Mart ayının başıydı. Soğuk yağmurlu bir gündü. Esentepe Yıldızposta caddesinde Nursan Eczanesinde çalışıyordum, saat öğleden sonra 14 00 gibiydi, tek tük müşteriler gelip gidiyordu. Tam o sırada girdiler içeri, dört kişiydiler, üçü erkek! biri kız.
Aşkım mazide kalsın,
Anılar orda kalsın.
Anmasınlar adımı,
Bırakın gizli kalsın.
Gözümde hep yaş kalsın,
Uyku girmez gözüme,
İnanamam sözüne,
Bakmam artık yüzüne,
Bu sevda burda biter.
Çok çektim elinden,
Bakışlarım kalbim deler,
Seven böyle çile çeker.
Bu sevdadan şu başıma,
Bilsen neler geldi neler.
Ne elimde kelepçeler,
Vurgun yedim gözlerinden sanırım,
Alev aldım o dudaktan yanarım,
Her haline her sözüne kanarım,
Söyle güzel bana günah değil mi?
Bazen derya,bazen gökte ararım,
Sıcak bir Ağustostu bırakıp gittin,
Beni böyle kimsesiz,perişan ettin.
Birgün gelir sende unutursun dediler,
Kaç Ağustos geldi geçti unutamadım.
Her derdin ilacı zaman dediler,
Her gelen sensin diye kapılara bakıyorum.
Yalnızlığa alışmadım hep seni,hep seni arıyorum.
Her dakika her saniye adını anıyorum,
Yıllar geçti,çok özledim inan biliyor musun?
Her bakışta,her gülüşte,sesini duyuyorum.
Bahçemde ki güller soldu,
Cam kadehim elem doldu,
Bütün dertler beni buldu,
Boşunamı ağlıyorum?
Şu derdimi açamadım,
Evvela söndü sobam
Karanlık oldu odam
Yoruldum,bitti çabam
Böyle yaşar mı adam.
Tükendi ümitlerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!