Yak Buzdan Beni
Buzu eritiyor, ah şu gözlerin!
Hadi usulca bak, yak buzdan beni!
Kora düşürüyor, ah bu sözlerin!
Hadi usulca ak, yak kordan beni!
Vuslat Ne Yapsın
Efsane aşkımız, burada bitsin.
Kaderimiz böyle, vuslat ne yapsın?
Kor hicranda yandı, diyelim gitsin.
Gel, gitler amansız sevdaya eşlik eder. Tutsak olan sözler, özgürlüğe kavuşmak ister.
Aşk Ne zaman mı sorar bu soruyu kendine? İçinde tükenmeyen acılar oluşmaya başlayınca tabi ki;
Maziyi sorgulamaya, hatta o ilk günü yargılamaya başlar. Ve o gün için, lanetler okumaya başlanır.
Duygu ve mantık savaş etmeye başlamıştır. Yavaşça mutsuzluğa yelken açar, düşünceler.
Yok bu aşk, bu sevgi böyle yürümez ve böyle olmamalı diye, bitiş noktasına gelinir.
Ayrılığa bir merhaba edasında, giriş yapılır, masaya yatırılır. Her zaman, terkedilecek kişi,
Hicran yakamızda, vuslat firari.
Şu ayrılık izi, virana itti.
Hazan kapımızda, bahar hercai.
Bu ayrılık bizi, hüsrana itti.
Udi dertli çalar, içten manalı.
Ah sevdaya düştükçe!
Çıldırıyor duygular.
Sevdayı düşündükçe,
Çırpınıyor uykular.
Sensiz ruhumda kara zindan gezinir.
Ellerim değmezse ellerine,
Gözlerim gözlerinde ezilir.
Sözlerim, sözlerinde ahenk bulup,
An be an, aşk mısralarında süslenir!
Yeter Ki Aşk Kazansın
Aşk için gerekirse, gururumu yakarım!
Yeter ki aşk yıkansın, yeter ki aşk arınsın.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!