Gözümden düştün çoktan,
Gönlümden düşmedin içimdeki aşktan.
Bende ki bu çile vallahi Haktan!
Sebebini sor/ma anla/mazsın günahtan!
Aşkım gelmezsin Bağdat' tan,
Tüm dostlarım,
Seni soruyorlar.
Dostlara, anlatamıyorum.
Çünkü
Sen kimsin?
Bilmiyor, bilemiyorum.
Can dost dedik, bin kere!
Dost yoksa, neye yarar?
Dost darıldı, bir kere,
Can olsa, neye yarar?
Dost hicrana salıyor!
Allah için, tuttuğum orucumu,
Hiç bir zaman bozmadım.
Senden vazgeçmek için, tuttuğum orucumu,
Niyetlenmeden bozdum.
Allah bir gün, yardımcım olacak,
Kanadı kırılmış, kuşlar gibiyim!
Yar uçup semadan, ah gelemedim!
Yaralıyım yarim, çok çaresizim!
Çırpınan kalbimi, sana gönderdim.
Sana aşık oldum, Leyla gibiyim!
Seninle, bu gün fırsat bu fırsat
Kendimizi, kapı arkasına dayayıp,
Öpüşmeye başladık, yüreğimden bir şeyler aktı
Korkudan mı heyecandan mıydı neydi bilmem?
Acayip bir şeydi, yani içim şöyle döndü.
İzmir'i özledim.
Denizi de beni özledi.
Çünkü benim kadar,
Kimse "o"na hayranlıkla,
Bakan olmamıştır.
Yani bakışlarımı özledi.
Vuslat hüzün denizinde, imdat diyor!
Hicran durmadan,kanayan yarama, tuz basıyor.
İlkbahar okyanusun dehlizlerinde, çığlık atıyor!
Hazan durmadan, yeşil dünyama, kaybol diyor?
Yağmurun çisentisi düşmüş gamzelerine,
Renklerin karası yazılmış kaderine,
Aşkların en güzeli verilmiş benliğine,
Yaşamanın anlamı, dizilmiş sözlerine.
Gökyüzün de gezinip duruyorum.
Göklerde, yıldız arayıp duruyorum.
Fakat istediğim yıldızı, bulamıyorum.
Çünkü, o yıldız sensin, seni bulamıyorum.
Sen, benim en kıymetli çoban yıldızımsın.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!