ömrüm ellerimden, uçup da gittik den sonra
gönlümde sevdan, solup ta bittikten sonra
isminin üstünü, isyanımla çizdikten sonra
gelsen ne olur, gelmesen ne olur
yüreğimi cansız kefenlere, koyduktan sonra
Zaman aldı götürdü, yaşamadan yıllarımı
Dallarımı bırakıp ta, kökten kırdı kollarımı
Hüsranla kesiştirdi, çıktığım tüm yollarımı
Ah şimdi neredesin, Gençliğim neredesin
Zaman çok acımasız, hiç insafa gelmedi
Gidiyorum, aşkımı, acımı, derdimi, kederimi
Kalbime gömdüm gidiyorum.
Şu yalan dünyadan muradımı almadan
Alamadan gidiyorum.
Bakmayın Bakmayın böyle neşe ile güldüğüme
Eller gibi bir gün devi devran sürmedim
Kaderin güldüğünü bana hiç görmedim
Nefsimi doyuracak bir gönüle girmedim
Bir gün yaşamadan geçti gitti gençliğim
Kaybolan yıllarım elimden kaydıpda gitti
Duygularım yara aldı, vurdu çaresiz kenara
Çürüyüpde yıkılan, döndüm koca bir çınara
Hasretin acısı vurdu beni, duvardan duvara
Canlı canlı girdim, senin yüzünden mezara
Öldüm öldüm dirildim, çekipde gitiğin o gece
Park ettiğin yerde kaldı, o beyaz tofaşın
Gencecik yirmi sekizdi, daha senin yaşın
Yalınız başına kaldı, biricik can kardeşin
Bu dünyanın neyini beğenmedin gittin be oğul
İçimde ateşinin izi kaldı, yanık çok derin
Fırsat bulursa acımadan yakar çıranı
Fark etmezsen hemen alır olan sıranı
Gözü yoktur ama iyi bilir senin paranı
Sorsan kalbi temizmiş hadi be oradan
Hatrına az dokun hemen suratını asar
Gözümden kan geldi yaşlarım dinmiyor
Sen gittin gideli içimdeki kor sönmüyor
Gönlüme attığın kördüğüm çözülmüyor
Haram olsun hakkım sana haram olsun
Sensiz gecemi kapladı hasret ile hüzün
Şehadete yürümüş, her asker kahraman
Hesabı sorulur elbet, gün geldiği zaman
Dökülen kanın hepsi, ayrı ayrı bir destan
Ödenir mi, sizin hakkınız, ödenir mi şehidim
Tekbir yankılanır, geçtiğiniz dağla taştan
Akıllı iken, zır deli olursun
Gül iken, kara çalı olursun
Medeni iken, dağlı olursun
Hele bir düşte gör, sen dostunu
Yaz da temmuz, kışa döner
Kaleminiz kavi olsun üstadım. Emeğinize, yüreğinize, kaleminize sağlık.