Uzun yolculuğa açtı kanatlarını
Sevdalı kuşlar...
Yaşanmayan zamana doğru.
Orada,
Yaşam baharda durmuş,
Çiçekler tomurcukta,
Adımladım İstanbul’un ıslak kaldırımlarını,
İçimdeki umutla, kovalamaca oynarken.
Eskiyen yıllara baktım,
Zamanın kısır döngülerinin aralığından;
Koşmaktayız art arda,
Kovalamaca oynarcasına.
Güneşin,dumanlı yamaçları
Ala boyayan ilk ışınları vururken vadilere;
Küçük çoban,
Elinde sihirli kavalı,
Düşer sürülerinin ardına...
Bakışlar karanlık,
Düşler yalan,
Yüreklerde yeşermiyor duygular,
Karardı ufukların şafak vaktindeki kızıllığı,
Gece yarısı şafak vaktine dönmüyor bir türlü,
Güneş buzul çağında,
Mor dağların bozkır olmuş baharda,
Karların erimiş laller nerde...?
Pınarlar çağlardı,yağmurda karda;
Çayların kurumuş,nehirler nerde...?
Sarp kayalarına kartal konardı.
Onlar,
Tarihin kara günlerini adımlıyorlardı,
Ayakları yalın,
Üzerlerinde incecik ve yırtık giysileri
Sırtlarında top mermileri,
Yürüyorlardı tan vaktine doğru…
Ses veren yok çığlığına,
Ölü kentin çocuklarının…
Gökyüzünden indiriyor,
Tanrının lanetlediği
Namert eller ölümü,
Yedi başlı canavar gibi.
Solarken yaşamın ufkunda
Yorgun bakışı,
Son arzusu yankılanıyordu
Çığlığının sessizliğinde!
Veda etmeden önce hüzünlü akşamlara…
Bahar,
Nisanda gelir
Yurdumun karlı dağlarına…
Çiçekler açar bulutlarda
Sevdalı…
Mutlu olmak çok ucuzdu eskiden!
Yirmi beş kuruşa mutlu olurduk…
Ortaokul yıllarında,
Kasabanın fırınından,
Kocaman bir çeyrek ekmek alırdık.
Bayattı ama olsun….




-
Bayram Ali Bayram
Tüm YorumlarŞairler,tarih boyunca yaşadıkları toplumun sözcüsü olmuşlardır.