Adını anmak güzeldi,
dost ağızlarda sana dair cümlelerin
ıslatılması...
Adını anmak...
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel
avuntularına sırt çevirip senden söz açmak...
Biraz gülünç, biraz sitemkar...
güzeldi...
Adının Türkçedeki yankısı özeldi...
Seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı,
Sülalesi Kandilli yoğurtçunun mekanında...
Denize amors durup, yüzüne
cepheden bakmak güneşli bir mavilikte....
güzeldi..
İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak,
yüzünde
Yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi...
Güzeldi'li geçmiş zamanları düşünüyorum
şimdi...
Cümlelerimiz öznesiz...Umursayan yok,
Kanlıca'daki yoğurdu...
ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir
aşkın mührüdür artık...
Kayıt Tarihi : 9.6.2000 06:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgili...
""İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak,
yüzünde
Yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi...""
aşkın mührüdür artık'
Süslemelere boğulmuş şiirleri, takıdan yüzü gözü kaybolmuş aşiret gelinlerine benzetirim.
Ne dediği, derdi neymiş anlamalı okuyucu.
Sadelikten ödün vermeyerek de estetiği öne cikarmak mümkün.
Bu şiirde olduğu gibi...
Ne güzeldi okumak. Yine...
yüz yıllık bir hasreti gidermek güzeldi.
Bu şiire tekrar tekrar gelecek olmak ihtimali de bir o kadar güzel...
Ne güzel şiirdi.
Tebrikler.....
TÜM YORUMLAR (57)