Ah mühendis hanım ah...
Biliyorsun ki; ben yanlış anlamadım.
Sen; basbayağı dedikodu yaptın.
Eski arkadaşının linçe uğramasıydı amacın.
Kerpiç dumanı da olsan
Giremezsin gözüme
Tolga mı, Enver mi, Murat mı neysen
Ey insanoğlu insan ! ?
Benim sevgim ölçülmez
Hiçbir değerle
Ne bir soruya cevap
Ne de ölümle
Kıyaslama sakın
Başka biriyle
Yarımım
Tümleme alıştım.
Düğüm düğümüm
Çözemez oldun
Kör kör dolaştım.
Acılar doldurdu yerini
Sağlık sorunumuz olduğunda tercih ettiğimiz doktor Seyit Çamlı olur genellikle. Sebep elbette Türk olması, Türkçeyi konuşuyor ve anlıyor olmasıdır. Yabancı bir ülkeye geleli henüz 3-5 sene olmuş, yol,iz bilmeyen, lisanını, adetini, töresini tam olarak anlayamamış, öğrenememiş bizler için derdini kendi anadiliyle anlatmak çok önemlidir. İlaç alsam soğuk algınlığını daha rahat atlatır mıyım düşüncesiyle boş zamanıma da denk geldi gideyim dedim. Bekleme odası baya bir kalabalık, sadece Türkler değil başka ülkelerden insanlar hatta Almanlar da var. Çocuklar, bayanlar, bıyıklı bıyıklı erkekler, Türkiyeden yeni gelmiş gelinler...
Yanımda da şişmanca bir hanım oturuyor. Can sıkıcı ortamı yumuşatmak istercesine bana
-Nerelisin kızım?
diye sordu.
-Kayseriliyim teyze.
dedim.
İtin adı Kenken
Bakmıyor hiç bu tarafa
Yıktığı duvarı bildiğinden.
İt olsan da almazlar yanlarına
Diyemiyorum, anla artık sen!
'Boşver aldırma, bırak her şeyi kadere'
demek, korkaklık bence
Onu yenmek istiyorum
'Kader sen nesin,çekil yolumdan'
deyip, yürümek
hatta koşmak istiyorum
Bir kahve vardı hani
Tadı değişmeyen
Islah-mıslah edilmeyip,
Geniyle oynanmayan
Onu da sokmuşlar tepkimeye
Ihlamur yaprağının kenarındaki sarı çizgiyim.
Tümlenmek üzereyim.
Zamanı geldiğinde;
Betona değil, toprağa düşmektir derdim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!