Gün, muzafferiyyet günüdür.
Babamın ad aldığı zafer,
Ruh aldığı doğum günüdür.
Gün, Refet Bey'in Çiğiltepe
ve İsmet Paşa'nın İnönü,
Gördesli Makbulenin kucağında,
Kırkağaç kovuğunda, durur öylece.
Hiç gittiniz mi sessizliğin dinlendiği yere?
Kekik burnunuza dolup kalbinize taşmamışsa
Varmamışsınızdır huzurların kentine.
Oysa Kajmer'in bulamadığı piramite
Tenin ki melek saflığıdır.
Kıskanılası ellerinle,
Al, tut! diyerek yalvardığım,
Umutlarımın sağlığıdır.
Kokun ki yeni alınmış bir,
Üstüme bol geldi neyi giydiysem,
Acemi yüreği kapatamadım.
Nasıl alın yazgısıdır bir bilsem,
Numune midir, hiç anlayamadım.
Aşk bir fidandır, sulayamıyorum.
Bütün duygu patlamalarımı istifledim,
Ne divan oldu, ne kitapla yetindi.
Bütün dillerde derdimi avazla diledim,
Ne duyan oldu, ne sessizlikçeydi.
Ben umudumu karaya çalarken,
Hiç karalamadım.
Ruhumuz olmuş gitmenle bir dehliz,
Vaslınla da gitmez ki bu derin iz,
Hırçın dalgalarla seviştik biz,
Nefesimizse sanki ölü deniz.
Kim derdi - Allay aşkla yanacağız,
Bu liman böyledir,
Boş kalmaz bir zaman.
Gelenler, gidenler,
Gelirler, giderler,
Gelen hep gider ve dönmezler...
Yahya Kemal'den iyi mi bileceğim?
Tüm sinesi zaptolunmuş bu yurdun,
Hangi dinmez yarasını duyurdun?
Sus-pus oturup, huzur mu buyurdun?
Sen hep unuttun! Derdi buydu yurdun.
Tanrının eli değmiş gibisin,
Şu melekleri bile üzersin,
Yar! Sen nasip misin, değil misin?
Ölü bir adamı sever misin?
Tanrı övünür sana baktıkça,
Adın tüm adların en büyüğü iken,
Ardına ne nur ister ne de gül, diken.
Bakışıyla umuduma rüzgar eken,
Sen! Gün gelince fırtına biçeceksin.
Bir fotogıraftır her geceme akan,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!