Yolu yol gözlemekten
Sağı sol gözlemekten
Ne sen yoldan usandın
Ne ben yol gözlemekten
Aşık Nihani
Kış tipisi gider, gelir İlkbahar
Biter lâle, sümbül; gül vakti gelir
Hava rahmet döker, sökülür dağlar
Akar boz bulanık sel vakti gelir
Keyif olur hastalara sağlara
Ezel bahar yaz ayları gelince
Biter lâle sümbül, gül zamanıdır
Vücudum şehrine düşer velvele
Sevdiğim seyrânı gel zamanıdır
Gönül müştâk olur mahbûb çağlara
Pinhânda kal canan çıkma ayâna
Korkarım adûlar hâlin sezerler
Derdi danıştıysam hangi Lokman’a
Kimse ilâç bilmez, dert endâzeler
Döner mi ikrârdan sıdk-ı sâdıklar
Yine geldi çattı bak ezelbahar
Eser lodos yeli, havası gelir
Murgullar birbirin kovalar kovar
Bin çeşit dil okur, sedâsı gelir
Leylekler deryâyı geçer bunalmaz
Sene üç yüz on dört tarih bu zaman
Hudâ’m bana bir ihsânı gösterdi
Geldi selâm verdi üç tek dervişân
Bin derdime bir Lokman'ı gösterdi
Gördüğüm zâtlara çünoldum müştâk
Hasret kaldım vatanıma
Kan ağlar illerim benim
Düşman girdi toprağıma
Kapandı yollarım benim
Soğanlı’da soldu güller
Döner mi ikrârdan sıdk-ı sâdıklar
Hıfz eder kendini isyâna koymaz
Pîr elinden dolu içen âşıklar
Lekeli tekellüm lisâna koymaz
Gel gönül, güvenme dünyada mâl’a
Câhil-i nâdâna, inananların
Günden güne itibârı azalır
Her olur olmaza kulak verenin
Düşmanı çoğalır, yâri azalır
Mert olan nâmerdin bakmaz şânına
Câhil-i nâdâna, inananların
Günden güne itibârı azalır
Her olur olmaza kulak verenin
Düşmanı çoğalır, yâri azalır
Mert olan nâmerdin bakmaz şânına




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!