Ve biz dört kişiydik
Sabahın güneşi
Gecenin eşiydik
Sevginin kardeşi
Sevdanın ateşiydik.
Uyanır uyanmaz çek perdeleri
Aç pencereleri
Işık girsin içeri
Yanında temiz hava
En derininden soluklan şöyle bi
Bu gece sonu gelmeyen sözlerin esiriyim
Gözlerimde eski bir çerçeve;
İçi bulanık.
İçimde ise yine o bitimsiz ağrı.
Bugün biraz dışarı çıktım
Baktım şöyle sağa sola
Nasıl da özlemişim kapı önündeki bankı
Hani seninle otururduk
Yan yana her akşamüstü
Eskisi gibi değildi
Eski bir resimden bakıyormuş gibiydi
Soğuktu bakışları
Ve sanki yoktu kalbinin bana olan atışları
Ne kadar yakın dursa da o kadar uzaktı
Eskimeyen bir eskide yaşıyorum
Dinlediğim şarkılar eski
Okuduğum şiirler...
Ne elim gidiyor bu zamana
Ne ayağım uyuyor.
Bülbül olmak öyle kolay iş değil
Kanadını kıran taş olamazsın
Onun derdi kimseyle yarış değil
Gözünün üstünde kaş olamazsın
Yaşamak seni;
Karışıp köhne bir evin kokusuna,
Pembe penceresine, mavi kapısına,
Duvardaki resmine, yerdeki halısına.
Yağsın yüreğimden bir yağmur gibi
sakladığım tüm duygular
yağsın ki, merhem olsun içimdeki ağrıya
sustuğum her şey adına
Belki gelirsin diye bekleyip durdum
Yüreğimi avuttum geceler boyu
Karanlığın içinde hayaller kurdum
Saatleri hoş tuttum geceler boyu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!