501-Aklımda ölsen de kalbimde yaşayacaksın
502-Neden gitti diye sorma kendine
Kalbin cevabı biliyor...
503-Gelsen de hiçbir şey değişmez artık
551-Anladım ki;
Sevince kalbinde kuşlar uçuyor
Çok sevince de
Kuşlar bile sevginden kaçıyor...
1-Ne kadar ağlasan da gözlerim,yüreğim kadar kanayamazsın.
2-Hiçe sayılan sevgilerim var
sırtımdan vurulmuşluklarım
terkedilişlerim
ve kazanmadan kazanıldığını gösteren kaybedişlerim
51- İnsanlar yaşlanmaz sadece yaş alır. Yüze yerleşen çizgiler yaştan değil takılan mutluluk maskesinin ağırlığından kalır...
52-Ne sendeyim şimdi ne de senden başka bir yerde ne öldüm ne de yaşıyorum demenin başka adı bu işte...
53-Söylesene sevgili; bırakıp gittiğin bu aşkın adına ne diyeyim? Yüreğinin ayıbı mı kayıbı mı?
Elveda
Yaşanmamış günlerimin adı,gözlerimin ıslak duruşlu yanı elveda!
Hüznümün solgun yüzü, kalemimin çok cümleli sözü.Seni yazarken göremedim kağıtların nasıl içlendiğini.
Şiirlere döksem hasretini, mektuplarda tüttü özlemin. Şarkılar desen sanki hepsi bize yazılmıştı.Her notası yaşamadığımız kadar içinde yaşadığımızdı...
Hayatıma kattığım tutsak sözler arasında, özgür olan tek kelimeydin sen, adını adımla kelepçelediğim...
Merhaba
Kalbimin eli,kalemimin dili merhaba!
Bu mektubu güneşin doğduğu andan yazıyorum sana.Geceyi sürdüm gözlerime,anlayacağın uykusuzum yine.Elinden tuttum hasretine yoldaş saatlerin ve bıraktım yalnızlığımı, yastığımın ağlayan yüzüne.
Ne kadar zor bilemezsin günaydın demek sensiz seninle doğan bir güne.O yüzden sanıyorum ben seni gecenin bir köründe her satırı dile dargın, her satırı küslerle dolu mektuplarda arıyorum.
Susturamıyorum içimi,bana ne çok cümle bıraktın böyle. Yoksun ama bir bilsen ne kadar çoksun mısraların içinde. Özlemin parmak uçlarımı sızlatıyor olsa da,seni yazmayı nasıl da seviyorum.Yazdıkça tamamlanıyorum.
Yalnızlığın elleri yetmiyor artık yüreğimi ısıtmaya.
Yoruldum ıssızlığımdan. Suskunluklarımın yeri ayrı olsa da sırf bu yüzden çok konuşur oldum başucumdaki kitaplarla.. Uykulardan geçtiğim gecelerde, iyi geliyor limon kokulu kışıma, mısraların içinde uyur gezer dolaşmak.
Aramıyor da değilim hani gözlerimi kapattığım an uyuma konuşalım demelerini.Duyduğum an o sesi atıyorum kendimi kanepenin bir ucuna.Öylesine kayboluyorum ki satır aralarında cümlelerin üstüne basa basa, sesimi sesime katıp okuduğumun bile, varmıyorum farkına.Ta ki boğazımdaki yanmayı hissedene dek.Onu da boynumdaki içi boş madalyonu parmaklarımla kavrayıp dudağıma yaklaştırdığımda anlıyorum.Ve anlıyorum yokluğunun ne kadar da çok olduğunu bir kez daha...
Boş ver desem de içimden, biliyorum en dolusundan bir yürekle seviyorsan eğer boş vermek zordur yaşananları. Ama sil baştan yaşamak daha da zordur zamanın iyileştiremediği anıları.Buna rağmen her gece sil baştan yaşıyorum seni, beni çağıran bir hüzünle.Aklım farkettikçe benden gidişini, kalbim affetmese de, yüzünde en sıcağından bir gülüşle beliriyorsunya kirpiğimin ucunda bu her şeyi unutmama yetiyor işte...
O an, ellerin şiir oluyor mektuplarıma, gözlerin aşk.
Hasretinle geçip parmak uçlarımdan, dudakla kalp arası dökülüyorsun mısra mısra.
Canım'a 13.mektup
Uğursuz deseler de bu sayıya, yine de üzerine basa basa hislerimin, sarıp sarmalayıp uğurluyorum yüreğimi bu mektupla bir kez daha sana.
Oysa her şey bir şiirle başlamıştı hatırlasana
Ve bir şiir gibi
Şiirin adı
Selam sana yüreğim
Can evim selam
Bir nehir gibi akıp gitse de zaman
İçimin denizine dökülen sensin
Bu ömür sensiz geçen yılları neylesin
Bir kıymık gibi saplansa da yokluğun ciğerime
Birtanem
Sensiz kaldığım günden beri mektuplara yoldaş ettim yüreğimi.
Mektuplar ki elleri bulutlarda, gözleri ıslak
Tek sevinçleri parmak uçlarına dokunup, sol göğsünde uyumak.
Bil ki yüreğim yorulduğu zamanlarda yüzüme düşen çizgilerde taşıyorum seni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!