İncitmeye kıyamadığım o
Güzellikler arasında buldum seni
Hasret gülleri açıyor yanağında,
Bana gülümsüyorsun.
Geceyi seyrediyorum
An be an seni düşleyerek,
bu gece,
bu ıssız,bu köhne,bu lanet gece,
bir hayat yaşanıyorsa bile
ışığı yanan pencereler içinde,
ben ara verdim yaşamaya
karanlık inerken perde perde,
Ayrılık kapımıza, dayandığı an,
Ölümün sesini duydum, uzaklardan.
Susuyorsam da bir dağ, bir taş misali,
Kendi yasaklarıma hapsoluşumdan.
Hiçbir şey ayıramaz, derdik hep bizi,
Bu son hayra alamet değil,
Önce rüyalarda buluyorum seni,
Kavuştuğumuz rüyalarımda..
Her uyanış, sanki bir ölüm
Tutuyorum avuçlarımda..
Oğlum,
Henüz doğmadın belki,
belki de hiç büyüyemeyeceksin.
Olsun,
ben yazayım da şimdiden
bu doğum günü mektubunu,
Yine vakitlerden bir gece yarısı,
Ağır ağır yalnızlık çöker şehre
Hasret rüzgarı uğuldar kulaklarımda,
Kokun, hala dudaklarımda...
27 Haziran 2006
Kör dalgalar gibi
Kıyıma vurarken hayalin,
Saplı kalmış gönlümde
Zülfikar misali gözlerin.
22 Ağustos 08
Karanlığa yakılan bir mum gibi
Her geçen dakika eriyorum,
Sesim duvarlara takılıp kalırken
İçten içe sana birikiyorum..
25.10.2008,
Vakitlerden bir hüzün,
Mevsimlerden, sonbahar
Ağaçlar ağlaşıyor, sessiz
Gözyaşı misali yapraklar...
Biz mabedimizde,
Nice dostluklar büyüttük,
onurlu ve mağrur,
dostum, müsterih ol,
elbet bir gün gönüllerde,
taçlar sahibini bulur..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!