sular çağlar derelerinden
kekik kokusu dağlarından
yiğitlerin er meydanından
ses gelir yurdun her yanından
bu türkün yurdu Anadolu
ne söylesem sen ne dilesen
..
Üstümüzde mavi gök şimdi katran karası
Yıkılsın sarayları zıkkım olsun parası
Yurdumun her ilinde kanar yürek yarası
Gözleri dolu, dolu ağlayan Ana/dolu
Bu senin yazgın değil, yekin kalk Anadolu!
..
Ben Anadolu çocuğuyum
Biraz da deli dolu
Kızdı mı dünyaya yakarca bakan
Sevdi mi içinde ormanlar yanan
Tek tabanca, yalansız çıkmış yıllardan
Yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar
Benim bu aleme aklım ermiyor
..
Seni çok üzdüler örselediler
Soydu bankaların bir bir yediler
Arkada enkazın koyup gittiler
Ah garip vatanım ey Anadolu
Biz çalıştık onlar sefa sürdüler
Hazineyi soyup talan ettiler
..
Gencecik fidanlar yetiştirdik,Vatan için bizler,
fidanları yok etti PKK’lı dediğimiz kahpe itler,
Vatan için şehit düştü kınalı kuzulu yiğitler,
Anadolu Vatan dediğimiz toprağımız için,
Türk birliğine diş bilemiş palikarya düşman,
Eşkıya kurşun sıkıyor hedef gözetmeden,
..
Senin gibi çıkmadı Türklüğün reklâm dahisi
Çamurda atanların bile çatladı ar damarları
Yazdığın Şiir ve kitaplar harikuladenin elası.
Türk olarak besledi büyüttü Erzurum yaylası
Anadolu denilen Türk toprağının çocuğusun
Aklı olan sana hak verir inkar edemez hizmetlerini
..
egildim baktım gülüşüne
sanki ANADOLU
sanki sitemi sıgınak bilen agıtlar
yakılıyor bir diyarında
bir diyarında almış ayvaz dan
..
93]Atatürk'ten sonra, proje koyamayanlar, hızlı bir proje düşmanı olacaktılar. Çünkü yapacakları köktenci yüklenimlerin ağırlıklarını sanki üslenemez oluşun, yapılanlara değin dedikodusu içinde idiler. Başkaca lider oluşmalarına ilişkin, hiçbir üretici projeleri yoktur. Politikasızlığın adı politika olacaktı. Politikasız politikalarla da politikacı olacaktı. Yani genel yararlıkla, verimli, üretken, gönenci bölüştürür, ilerici ufuklar ortaya koymalar yerine; yapay oluşturulan, palyatifçe, günlük tüketilme ağırlıklı tercihlerden yana olan politikalar ortaya konacaktı.
Bu tür politikalar, siyaseten; sıradan, herkesin kolaylıkla, lider olmadan yapabileceği rutinlerdir. Artık vizyoncu (geniş görüşlülükle uzak görüşlülükler) olamadan, kişileri allama pullamayla, vizyoncu yapmanın sergilenmesi, gözbağcılığı sırasıdır. Kalabalık yurt gezileri ile bu gezilere dek gezi tantanaları yapılacaktır. Lider olamama, yönetememe zaaflarının kapatılabilmesi için de, şov gereklidir! Eğer bu gezinin müdavimlerinden iseniz, bu gezileri anlatmakla bitiremeyeceğiniz! Hayat dolu anıları, bir pehlivan tefrikası gibi döndüre döndüre, anlatacaksınızdır!
Ama artan işsizlik, patlayan pahalılık ve bölüşülemeyen refahın, uçuruma giden eğitim politikalarınızın oluşu, gittikçe uçurum yaratacak olan sefalet eşmeleri, değer duygularının sarsılması aslında, vizyon kalitesi olacaktı. Bu geziler, hem pratikte, hem uzun vadede; ülkemizin pek pek yararına, hayrına olmayacak seyahatlerdi. Bu yetersiz politikacıların ağızlarından çıkan her sözü, kılı kırk yararcasına, tefsir edilir olacaktı.
Yorumlar, söyleyenin dahi aklında geçmeyen, söyleyenin ufkunda bile olmayan, kavramsal anlamlaştırmalara götürülürdü. Yani müritleri (işbirlikçileri) şeyhi uçururdu. Sözleri, ballandırıla ballandırıla anlatılır. Böylelikle hiç olmayan hayali giydirilmiş, sanal bilinç ve kişilikler yaratılırdı. Orta terde dişe dokunur bir şeyin olmadığı ve yalan talan gözükür olduğunda da şak şakçılar, hızlarını alamazlardı da kişi soylarını, peygamber soylarına dayandırırlardı. Ki öyle olsa ne yazardı?
..
Mavi çarşaf dalgalı yanlarında,
Kurtlar ulusun Ağrı Dağlarında,
Kardeşlik olsun Türkmen ovalarında,
Bal olsun üzümlerin Anadolu!
Tarih yazılı derin toprağında,
Uzayıp giden selvi boyunda,
..
Kuran-ı Kerim'de Tin Suresi: “İncire ve zeytine ant olsun” diye başlar; “Ve Sina Dağı'na ve Emin Belde'ye” diye devam eder. Tefsir alimlerinin kimi, bu ayetlerde Allah'ın incir ve zeytin üzerine ant etmesini, bu iki meyvenin bin yıllar boyunca insan hayatı için hem gıda hem ilaç hem ticaret malı olmasını gösterir. Bu yüzden de incir ve zeytinin, meyvelerin en mübareklerinden olduğunu kabul ederler. Sina Dağı civarında ve Emin Belde denilen bölgede incir ve zeytinin bolca yetiştiği ve bu bölgelerin insanlık tarihinde çok önemli bir yer tuttuğu da yazılı bir tarihi gerçektir.
Zeytinle ilgili en bilinen mitolojik hikaye, Partenon alınlığında bulunan kabartmalarda anlatılır. Hikaye; Athena ile Poseidon arasında geçen, tüm Atina bölgesi ve zenginliğini kazanmak üzere düzenlenen yarışmayı anlatır. En güçlü ve faydalı mucizeyi gösteren kazanacaktır; hakemse Zeus'tur.
Denizler tanrısı Poseidon, ahşaptan bir hayvan yaratır ve ona can verir; bu güzel bir attır. Athena ise topraktan yeni bir ağacı, zeytin ağacını çıkarır.
Zeus, tereddüt etmeden kararını verir: At savaş içindir, zeytin ise barış. Kazanan Athena olur.
..
Eğitim Üzerine Yazılar
MİLLİ EĞİTİMİN TRAJEDİSİ
Öğretmenler kendi aralarında konuşuyorlar: okullar öğrencileri bozuyor.
Yıllar önceydi. Bir ilköğretim okuluna atanmıştım. Bu benim ilk öğretmenliğim değildi ama ilk atamamdı. Kadrolu ilk öğretmenliğimdi. Emektar bir idareci öğretmenle konuşuyoruz. O yılların tecrübesiyle ‘öğrencileri biz bozuyoruz’ diyordu. Onlar buraya ilk geldiklerinde tertemizdiler. İlk yıl hiçbir problem çıkmıyor. Ancak 2. 3. yıllar için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
..
Şairler Atışma Kitabının Tanıtım Konuşması
Sevgili okurlarım, uzun bir aradan sonra yine sizlerle birlikteyim. Bu yazımda şairlerle çıkarmış olduğumuz “Şairler Atışma Antolojisi” kitabını tanıtım konuşmamı paylaşmak istedim. Bu konuşmamda, şiirle ilgili düşüncelerimi paylaştım. Bu paylaşımı sizlerle de paylaşmak adına köşemde yayınlıyorum.
Sayın konuklar, baylar, bayanlar kıymetli gençler, değerli basın mensupları. Bugün Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneğinin kültürel çalışmaları hakkında sizlere bir takım temel bilgileri Sayın konuklar, baylar, bayanlar kıymetli gençler, değerli basın mensupları. Bugün Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneğinin kültürel çalışmaları hakkında sizlere bir takım temel bilgileri sunmak adına huzurlarınızdayım.
Ülkemizde bir birinde seçkin olan şairlerimizle birlikte, çeşitli konularda yapmış olduğumuz atışmanın ve yarışmanın “Şairler Atışma Antolojisi “ kitabını çıkarmış bulunduk. Bu değerli eseri tanıtmak üzere huzurunuzdayım.
Siz değerli konuklarımızı, değerli şairlerimizle bir arada görmekten mutlu olduğumuz kadar, bizleri onurlandırdınız.
Hoş geldiniz, sevgiler getirdiniz ve de gücümüze güç kattınız. Teşekkür ediyor, sevgiler saygılar sunuyorum.
..
Acılar içinde kutluyorum, 30 Ağustos Zafer Bayramı benim,
Yeniden başlayacak bölücülere karşı savaşım benim,
Esarete karşıdır Türk olan gen yapım benim,
Bin yıllık toprağım olan,Anadolu toprağı Vatanım benim,
Nasıl Sakarya da atam düşmanı toprağa gömdün ise benim,
Soysuz atan şapkaları nasıl denizde yüzdüyse senin,
..
Ben bir Anadolu türküsüyüm, çocuk.
Yiğit sevdalarda tutuşan yüreklerden,çağlayan,
Karanlık gecelerde doğan çocukların sesi,
Sessizliğin sesinde,serin esen rüzgarın nefesiyim,
Ben bir Anadolu türküsüyüm kızım
Alev sarısı saçlarını tararken rüzgar
Yokluğun kanarken,gönlün darda iken,
Rüzgarın sesindeyim,
Sen esmer çocuk,sen sarı kız,
Bak yanık sözlerime, bak gözlerimin kederine,
Bak ki göresin yitik sevdaları,
Karanlıkların aydınlığa nasıl kavuştuğunu
Ben bir Anadolu türküsüyüm
Öksüz kalırken sesim.
Abdil IŞIK 10.12.2011
..
Anneyim Anadolu toprağında
Karlı havada tipiye karışır çığlıklarım
Kızak sırtında taşınır sancılı bedenim
Ölüm kol gezer toprağımda
Bir ebeye hasret bakar gözlerim
Çile bana ben yavruma gebeyim
..
Bu füsunkâr memleket ne güzellikler besler!
Yıldız, yıldız beldeler, sanki bir Samanyolu...
Yükselir asumana kuşlarla uçan sesler,
Dökülmüş gökkuşağı, her yer renklerle dolu!
Bu benim memleketim, burası Anadolu...
Ne devletler barınmış, yetmez insanın aklı!
..
Anadolu gibi yüreğimiz,
Geleni aldık gideni aldık,
Kimi sırtımızdan vurdu,
Kimi yüreğimizden…
Anadolu gibi yüreğimiz,
İnsanı insanca severiz,
..
Zümrüdüanka gözlüm
Yanık tenli anadolu güzelim
Senin gözlerinde seyrettim dünyayı
Senin gözlerinden sevdim
Ve sen zümrüdüanka bakışlım
Yanık tenli anadolu güzelim
Gözlerinden ben yüreğine indim
..
Sarkışla ilçesi, Sivrialan Köyü’ne
Sivas’ın ayazına, bozkırın düzüne
Çiçek hastalığı vurur mu gözüne?
Âşık Veysel adındaki ozana,
Kucak dolusu selam olsun!
Anadolu sevgisi gönüllere dolsun…
..
İlk kez 4. yüzyılda Hunlar
Sonra 6. yüzyılda Sabarlar
Çok daha önce İskitler
Hepsi Anadolu’ya geldiler
Çağrı Bey, Tuğrul Bey geldi
Anadolu’ya akınlar düzenledi
..