Her kaçağını kovalayacak olsan
Çıkmaz bir sokak düşer payına
Paydası derin bir kaygı, bir hiç
Seninle doludur kalbi İstanbul’un.
Nice serin ve dar, hayrete şayan
Hadi ben yüreğinin denizinde ruhuna sarıldım
Aklımı kaybetmiş seninle her günaha daldım.
Çok zor değildi hiç bir şey ne kadar kolay olsada
Yolu bir gönlümüze ikimiz sonsuzu taşıyalım.
Hangi sabah güneş doğacak, senin gözlerinden bana
Şu simsiyah sonsuz karanlığın mahkûm ettiği cana
Ne zaman bakacak o cennet gözlerin, nuruyla akacak
Aşk, o yüceliğin salık verdiği! Kader denen denizden.
Ne zaman dinecek acılardan derlenmiş, fısıltısı kulağımda
Yürek ister seni sevmek uğrunda ölmek ister!
Sığınmadan yalanlara, tokat gibi doğruları
Söylemektir! Gerekirse, sakınmadan canımdan
Seni üzmek! Bir anda, düşünmeden vaz geçmektir.
Sen uyu meleğim, ben tutarım hayatı uyumadan
Bana ne getirdin Ey Nur! Göremiyorum, uzak yaşamlardan
Hangi sırlar yüklü ve kimin nasibidir, hangi bedenin?
Kalbimin ufku sığ, aklımın ermediği hangi boyuttan
Bir huzur var içimde sükût etmiş bedensel arzulardan.
Misafiriyim, bir kalıbın içinde hoş görüye muhtaç
Yine sessizliğe kaldı bu gece
sensiz ışığın tavı yok, ıssızsın
tatsız!
yoksa yine;
işlemek her kusuru hece hece,
sana mı kaldı? Yorgun gözlerim...
Sen ki sevgili! Yüreğimin dizelerinde
Dokuz dörtlük ağır aksak bir makam
Geçgisin, tam da usulü darp ile
Vur da bir es, geçsin yüreğim meyana.
Sen ki sevgili! Bir özneden daha çok
Şu ılık nefesi taşıyan kalbi incecik,
bayırlara kendimi serdim.
Ne arî göklere ihtiyaç varmış,
ne gelen bahar yüceltti beni.
Ve ben hesapsızca sevdim.
O gözleri saran karanlık yürekten başlar
Geceye bakınca neden korkarsın?
Ey gafil, yüreğin hududu cennete kadar
Kapıdan çıkınca neden korkarsın?
Dünyayı kuşatan cehline yanma!
Bugün buruk içime sokamazsın seni
Havayı bozan bir nedene dadalıyım.
Ara verdiğin gün de kal, ben buralı
Uzağı tutan yerime öyle alıştım ki.
Aklına olur olmaz zamanlar koyamazsın
Koyamazsın adımı defolu sözlerine.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!