Bir bulut gibi yüksekten seyrine bakılır, teselli bilmeyen gözlerle.
Töresiz, benliği küf tutmuş yerime konuşan dil kimin, söz kimin?
Sükût ettiğimiz gibi yüz yıldır, üstümde gezen bu uğursuzluğuyla
Yüreğime izinsiz girişe geçit açan, bende sizdenim diyen kalleş kim?
Bu kadar zaafı tutmak, zamk gibi içime her çelişkiden
Esareti, cennete misal edip, özgürlüğüme dayatmak kimin haddine!
Sen gönül kilidinin deliğini gösteren
dil anahtar olunca ne diye kızarsın!
Sen ruhunun sınırlarında umuma hayret
etme hiç! Her erkek cümle sarkacak!
Zihninde ki fahişeye köşe bucak ararsın.
Ne yanım doğru istikametlere bakar.
Ey, onuru yüksek yüce mertebe!
Gözlerim kısık, gözlerim bilmez...
Yüreğim derin acıların husulün de
yok bilmez bir zindan mıdır bu?
Bırak! Sessizliğin sürüp gitmesini,
sana baksam bir fısıltı kadar narin,
eşi olmayan halini ser gözlerime
önüme çık, çık ki boşa gitmesin.
Hislice daldığım yerden gel biraz
cesaret, hadi sokul, atıl üstüme!
Geliyor işte şahım, sonsuzluğunu aratmayan
Mahiyeti şuurun, her yanda cemali sözüne yemin ola.
Fırsat varsa dilimde tekbiri ilahi verdiğin bu cana;
Pıhtısından kanın, tozundan kemiğin ve varlığından
Aman etmeyen çekilsin! Izdırabına hazır cümlesi âlemin
Dönmek için yanıyor, boşluğa saçılmış iki zıt atoma.
Uzatmayalım; her işimiz bizim tezdir!
Tekdir, acele etmek ekmeğin hamurunda,
çayın şekerinde, huyun tohumunda...
Suyunda kar güttüğümüz şu sevgi;
ter götürür gözlerin çöllerinde, aceledir bizim işimiz!
Dediler ki:
Sen, karanlığın çocuğu doğacaksın
Gün sana haram, helal olan karanlıktır!
Gölgeler senin için, saklı ve gizli senin
Umudun gözyaşı olsa, o gönül kör olur
Sen gölgelerin avuntusu, ümitsizliksin.
Ne güzel bir serinlik vuruyor cana
Kapım açık, yağmur döküyor içimi
Yapraklar acımasız şarkılar söyler
Anılar çalınıyor, ıslak makamında.
Urumçiden, Ural’a kadar uzanan
Ağlaman boş diyorum sana! Artık kurusan.
Nice rezil, nice soysuza yağma artık!
Ben yaş'ın da değilim ki sen haki're acırsın
Bırak kavrulsun imansız! Çekil, git artık!
Sensiz dert götürmez, içi çöle kum olmuş
Dizeler alt alta gelse ne olur, yan yana dizilse tümceler
Anlamı sen olmayan hiç bir simge ve bütün imgelerin
Lütufuna yerdiğim koca kâinat ve göze gelen şu zuhur
Sen olmayınca dünya olsa ne olur! Ne olur, olsa yalan.
Hani dolansa şu çehresini, ömrü olduğu kadar uzun
Irmakları sarsa cennet gibi serin ve ayyuka uzansa




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!