Umut tam orada işte
git al koy cebine koy yüreğine
sonra lazım olacak günün birinde
yokluğa ve dara düştüğünde
sevdiğin terk edip yüreğin üşüdüğünde...
''Uğur Mumcu'nun aziz hatırasına saygıyla''
Hüznümüz var bizim yıllar öncesinden
gözyaşlarımız delip geçmişti
Sultanların gözleri, elem doludur bazen
Yıkılır saltanatlar, bozulup durur düzen...
Buzdan heykellerini, yapsalar da beylerin
Ayaklar altındadır, halk denilen devlerin...
’’Bir dağ köyünde soldu benim bütün gençliğim.
Bundan seneler önce yüreğimi bıraktım.’’
Eskiden de severdim
o güzelim dağ köylerini
Uyku tutmuyor geceleri bazen
melekler dürtüyor önce
arsız şeytanlara inat
''Kalk memleketini ne kadar düşündün''
hem baharda hem yazın hem kışın
belki de üstün açıktı da üşüdün
Bizler Müslüman olarak doğduk ve Allah izin verirse o şekilde de öleceğiz. Kimin cennete, kimin cehenneme gideceği, azap göreceği ya da mutlu olacağı konusunda asla yorum yapmamalı, ama yine de ahirette iyiler ile haşir olunmak için çaba içinde olmalıyız...
Sosyal Medya da zaman zaman görüyorum dinimiz İslam ile Kur’an ile dalga geçmeye çalışanları ve üzülüyorum gerçekten, bu aklı kıt insanda demeyeyim de, yaratıklara... Kur’an yakmaya kalkıyorlar, birbirlerine fırlatıyorlar Kur’anımızı... İllaki azapları da çok çetin olacaktır tövbe etmedikleri takdirde...
Oysa ki biz Müslümanlar İncil’e ve Tevrat’a ki bir adı da Muharref yani Tahrif edilmiş Tevrattır hiç bir zaman böyle akıl dışı davranmamışızdır... Siz bakmayın Orta Doğu da adı İslam ile anılan o terör örgütlerine, onlarında bir çoklarının kurucusu emperyalistlerin gizli servisleridir... Hatta bir tanesinin başında ki adamın bile Yahudi olduğu ortaya çıkmıştı geçmişte...
Şairlerin yüreği kocamandır, yeryüzünün sınırları kadar. Bazen vatanın Güneydoğu'sun da ki insanlar girer oraya, bazen batısındaki, bazen kuzeyindeki uzun burunlu, takalarla balık tutanlar.
İnsanları sevmeye mecburdur şair; çünkü onlardan nemalanır, onları yazar. Mecburluğunu bir tarafa bırak, insanları sevmek şairliğin olmazsa olmazlarındandır. Sade insanları mı, tabiatı, diğer canlıları, rüzgarı, güneşi, ayı...
''Ciğerci Sadullah'a bile şiir yazdın
Bir bana yazmadın, alacağın olsun senin''dedi
Mahallemizin kıdemli çaycısı ve de Çaycılar Kralı Ali...
''Yazarız be dostum
''Vaktiyle Paris'de hiç bir kulübe üye olmayanlar kulübü kurulmuş. Kapıdan içeri girenin poposuna tekmeyi vurup dışarı atıyorlarmış.'' BASINDAN
Sizi bilmem de ben de hiç bir siyasi partiye, hiç bir futbol kulübüne üye değilim şimdilik. Üye olanlara da ne diyebilirim, gitmiş adam üye olmuş, aidat ödüyor faaliyetlerine katılıyor. Gecelerine gidiyor, çok zengin ise ara sıra para yardımı yapıyor... Sonuçta memlekette ekonomik bir hareket oluşuyor, bu tür oluşumların sayesinde...
Çok merak ettim şimdi o adı geçen Hiç Bir Kulübe Üye Olmayanlar Kulübünü... İçeri girenleri tekme tokat dışarı attıklarına göre, bir kulüp odası ya da lokali var demek ki... Ha bir de o içeri girenleri dışarı atanlar, üç beş, on kişi her neyse kulüp yöneticisi o zaman... Batar bu kulüp çok kısa zaman sonra... İnceleyin bakın batmıştır da...
Canım yaşlı dediysek, seksen doksan filan değil. Elli altmış hiç değil... Yirmi beş bilemedin otuz yaşında... Şaşırdınız değil mi? Yirmi beş otuz yaşında yaşlı mı olur, erken bunama mı var, yoksa bizim bilmediğimiz bir şey mi var diye? Arkadaşım, bu insan değil benim tosbağa tosbağa, yani wolkswagen denen dört teker, iki çeker araba... Önden çekiçli, arkadan da bayağı çekici... Yani en azından bana öyle geliyor. Marilyin Monro gibi olmasa da ufak bir cazibesi var...
Allah var, iyi hizmet etti bana, yirmi yirmibeş senedir... Bazen tek bindim, bazen üç beş arkadaşımla bindik, hatta bayağı tepindik içinde gençliğimizde, kafa salladık, başımızda kavak yellerinin estiği zamanlarda. Gıkı bile çıkmadı. Bana mısın, sana mısın, ona mısın, bile demedi... Masrafsız idi bir çok hemcinslerine nazaran. Ekonomikti, koklardı benzini adeta... Benzin bunalıma girerdi, kimi zaman ''Bu beni yakmıyor adeta kokluyor.'' diye... O derece yani...
Ne gülmüştük eskiden, bir kaç arkadaşımla tatile gideceğimizde bagajı önden açıp, bunu bilmeyen arkadaşım ''Oğlum gece hırsızlar senin motoru çalmışlar.'' deyince... Direksiyonu havalı olmasa da, türkuaz mavisi rengi bayağı hava yaptırıyordu çevreye...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!