gördüğüm seher bülbülü
dertli dertli öttü yine
dert ile dolmuş isyanı
yüreğinden döktü yine
efkarlanmış yaşlı gözle
seher vakti bir çığlıkla uyandım
gördüğüm rüyayı sandım ayandır
o yardan yanada bağrım yanıktır
sandım kara toprak onu alıktır
anladımki çığlık başka yürekten
şehri istanbulun derttir gurbeti
insanın insana yok merhameti
aldatıcı hile dolu sohbeti
şehri istanbulun derttir gurbeti
gözler kuşku dolu yürekler korku
tohum yeşerir toprak da
ceset çürürken kabir de
umutsuzluk var sabır da
ararken seni gurbet de
sen ellerde ben gurbet de
sen beni hiç sevmesen de
ben seni çok seviyorum
sen beni hiç görmesen de
ben seni hep görüyorum
aklımdasın dilimdesin
ceza evinin soğuk bir hücresinde
seni düşünüyorum
alabildiğine yoğun seninle dolu bir duyguyu
özlemle yaşıyorum
nasılda bir boşluk oluşuyor beynimde seni düşünmediğim zaman
zamanı bile şaşırıyorum
seni zamansız mekansız
hasret aleviyle yanarak sevebilmek
çöl sıcağında kızgın güneş altında
çatlayan dudakların
suya hasret duygusuyla özleyebilmek
gül kokularıyla bezenmiş gonca gül bağında
ben senin sevdana sevdamı derim
hasretimi yudum yudum içmeden
ayrılığın acı dolu derdinden
gözyaşıyla sen kendinden geçmeden
günler haftalar haftalar aylar aylar yıllar olmuştu yoktun
onca arayıp sormama rağmen yüreğim
hasretle dolmuştu gönlüm viran duygularım harap darmadağın
sanki fırtına esmiş sanki dolu yağmıştı
sensizlik kaderimin kapkara günleri olmuştu
olmuştu suna boylum kap kara günleri olmuştu
deryalarda balık olsam
sende bir inci tanesi
yutsam içimde saklasam
çıkarmasam gülüm seni
seni seni seni seni
seviyorum ben çok seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!