Benim yok. Zira dünyanın dört bir tarafında hüküm süren insan vahşeti karşısında “iyi” olabilecek bir çok şeyi kaybettim. Elimde sadece zalimlerin hakkından gelebilecek yegane güç olan Allah’a inancım kaldı.
Filistin’de bombalar altında paramparça olan çocukları görünce insan vicdanına olan güvenimi kaybettim.
Suriye’de savaşın ortasında kalıp sefalet içinde yaşayanları görünce insan merhametine olan güvenimi kaybettim.
Her nefes bir bahar taşır içimize,
Her adım yeni bir başlangıçtır,
Her gün bir lütuftur Yaradan’dan,
Her an bir umuttur yeniden var olmak için,
Ve sen,
En güzel bahanesisin tüm bunların…
Evden uzakta kaldığımda anlarım uçmak nasıldır tek başına,
Çiçekleri öpen arı, neden sokar bir güzelin yanağını,
Uzun bir boşluktan düşmek kabusun en ortasında,
Ve söylemek bir nas bir besmele boynu hışımla sıkılınca,
Tıpkı böyle yaşıyorum işte tüm günlerin seranatını,
Sanki gece ile gündüz arasına konulmuş, unutulmuş bir gül parçası,
Yağmur yağıyor.
Islanan çocuklar var, kimsesiz ve çaresiz.
Anneleri toprak olmuş, babalar savaşta belki de.
Ve yağmur yağıyor.
Sarılıyoruz doyasıya çocuklarımıza.
Öpüyoruz, kokluyoruz.
Allah’ına kadar zulüm var diyorlar sevgilim,
Sarılmışız, dört yanımızda asık suratlı cellatlar,
Boş ver takma kafana,
Sevgilim…
Kuşlar geldiler uzak iklimlerden, sen gelmedin.
Baharı, yazı yolcu etti sonbahar, vurdu kapıma, sen gelmedin.
Şarkılar söylendi, sabah oldu, güneş doğdu, sen gelmedin.
Elim varmaz, dilim söylemez oldu, sen gelmedin.
Yine de kalbim gönül koymadı sana. Bekleyip duruyor hasret evinin balkonunda.
Gideceksen bir şarkı söyle de öyle git. Ve tadı damağında kalan bir öpücük…
Gideceksen bir kez daha bak da öyle git. Ver son kez sıcacık bir sarılma..
Gideceksen son kez birlikte bakalım yıldızlara. Ve dilet tutalım kavuşmaya dair…
Gitmen lazım değil biliyorsun.
Kalman acı veriyorsa eğer, beni de al öyle git.
Gitmelisin,
Hiç bir şehirde bekleyenin olmasada,
Kimse elinde çiçeklerle karşılamasada seni kapılarda,
Yolun olmasa da,
Yoldaşın olmasa da, gitmelisin.
Git işte, git arkana bakmadan.
Bilmesin kimseler neden içli bir acıda boğulduğumu.
Bilmesinler yıldızların altında ruhumun neden yalpalayıp durduğunu.
Tebessümlerimin ateş gibi yaktığını görmesin hiç kimse.
Hiç kimseler derdimin ilacının sen olduğunu bilmesin.
Git istersen sevgilim, bu yıldızları öyle boynu bırak gökyüzünde. Hiçbir kuş uçmasın artık akşam rüzgârlarında savrulan saçlarının üstünde.
Git istersen, boğazıma takılsın aldığım her nefes, saçlarım uzamasın, kızarmasın seni öptüğümde yanaklarım. Git sevdiğim alıp başını, açmasa da olur çiçekler, ay ışığında sarılmasa da olur sevenler.
Sen git istersen, zaten yaşamamıştım ben, kalbimi kiralamıştı kan pompası niyetine bu beden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!