Bomba kusan uçaklar gökyüzünde dans ederken,
Silah sesleri bayram ezgilerini bastırıyor.
Açlıkla, sefaletle boğuşmakta koca bir halk,
Bir çocuk daha ölüyor, umutlar bir daha yıkılıyor.
Kurban Bayramı’nın kucakladığı Filistin’de,
Yalnızım.
Dalıp gitmişken bir yerlere balkonda
Rüzgârın okşadığı akşamlarda.
Eski günler canlanıyor
Anılarımda
Gözlerimizde paslı kilitler,
ellerimizde görünmez zincirler var,
bir karanlık örüyor günlerimizi
kör bir iğneyle,
düşüncesizce.
I. İkiyüzlülerin Sofrası
Bir sofra kurarlar,
beyaz örtüler serilir,
altın çatal, gümüş kaşık parlar.
“Buyurun!” derler halka.
Ayyuka çıktı yoksulun ahı
Gözyaşıyla suladı toprakları.
Çekilmez oldu zulüm,
Keder
Açlıktan kavrulmakta yürekler.
Yaratana binlerce şükür diye diye
KAÇ
Yalnızlığına kaç dostum.
Yalnızlığın bittiği yerde başlar
alkışlar
hokkabazlık
Ege’yle Akdeniz’in köşesi
Gönlümde bitmeyen düşler.
Bir yanım yeşil, bir yanım mavi,
Seninle güzeldir her an, her yer.
Menteşe’de bacaların yükselir gururla,
Şiir dosttur, omuz verir insana,
Karanlık gecelerde yol bulur yarınlara.
Bir çocuğun gülüşünde, annenin duasında,
Şiir susmaz; nefes olur, yaşar halkın başucunda.
Şiir bayraktır, solmayan bir çiçek,
SÖZÜN KISASI
Ben de isterdim
Romantik, romantik şiirler dizeyim
Sevgiden yana yoksul yüreğim
Kesesi boş, kursağı boş
Biçareyim.
Engel değil yıllar, yürek çarpıntısına,
Aldırma yiten günlere, gençliğini yaşa.
Eski demirlerde coşkulu bir volkan gizli,
Ruhundaki ateş hâlâ kavuruyor içini.
Yıllar geçe belirse de çizgiler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!