BEN
1956 yazıydı,
24 Temmuz sabahı,
gökyüzü güneşle yanıyordu,
Muğla’nın Göktepe köyünde
bir çocuk doğdu.
Hava boğuk, gökyüzü gri,
Bir çığlık var havada—duymadın mı?
Bir kadının feryadı bu,
Ekmeğin fiyatına,
Sokağın karanlığına,
Adamın yumruğuna,
BÜYÜKLERE ÇAĞRI
Dinleyin büyükler
dinleyin bizi
tüm çocuklar bilir
sevmeyi, sevilmeyi
kendinize saklayın
Anadolu’da, Trakya’da tutunduk,
Kök saldık fırtınalara, rüzgâra karşı durduk.
Ensemize kadar gelmişti düşman,
Ha koptu ha kopacaktı fırtınadan vatan.
Ateşten gömleği giydik,
Gözümüz karaydı, geri dönmedik,
Baharda açan bir gül gibi,
Renkleniyor dünya güzelliğinle
Yüreğinde saklı, o derin sırlarda,
Kim bilir nice ulaşılamaz öyküler gizli.
Gözlerde umut, gecelerde yıldızsın,
Cumhuriyet bir coşkudur çocuklar.
Karanlığa vurulmuş bir tekme.
Kucak açmış her türlü yeniliğe,
Güneşin, aydınlığın
Çıkış noktasıdır.
Kalk, yüreği pasla dolu kardeşim,
Yorgun avuçlarında nasır değil,
Bir halkın tarihi var.
Demir tozunda filizlenen çiçek,
Betonda büyüyen umutlar,
İsyanla sulanmış bir emek var!
Yıl, 2023
Günlerden, 6 Şubat
Pazartesi.
Kara bir güne gebe Türkiye.
Sarsıldı dünya Pazarcık’tan
Gece yarısı.
Bir dipsiz çukur düştüğüm bu, emeklilik,
Üretsem de yıllarca diplerdeyim, şimdi.
Ezildik, büzüldük, üzüldük yürekten,
Geçinemiyoruz, hayat zorlaştı sanki
Ellerimiz kınalı, emeğimiz uzun
Gazze'nin yüreğinde yankılanır çığlıklar
Anneler gözyaşı döker, çocuklar ağlar
Acıyı resmediyor bu vicdansız saldırılar
Sustu şimdi adalet diye çırpınanlar
Filistin toprakları sulanıyor kanla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!