Senin de başrolde oynadığın bir cehenneme düştüm sevgili. Karanlığın en zifirisinde bekletiyorum ruhumu. Araf’a açılan pencerede sabahlıyorum çoğu zaman. Uykusuz gecelerin ardından sahte bir "Günaydın" savuruyorum dünyaya. Kimse bilmiyor ki, gündüzlerimin en az gecelerim kadar siyah olduğunu...
Biri çıkıp " Geceler melankoliktir" diyor. Ben ise; gecelerin karanlığında mutlu, gündüzleri senin karanlığının azabında olduğumu saklıyorum. Bahanesiz ama saklıyorum işte...
Kimse görmesin, bilmesin...
Sen nerden bileceksin ki?
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Sevdiysem, özlerim de. Kime ne?
Yazarım da sayfalar boyu. Kime ne?
Çığlık çığlığa adını da salarım gökyüzüne, hiç kimse duymasa Rabbim duyar. Kime ne?
Sana yazılmış ya da söylenmiş pek çok cümlenin arasında, belki de ilki bunlar bilip gördüğün. İnsanı aşan bir aşkla değil de, kalıbımı doldurup taşan bir aşkla seviyorum seni sevgili.
Sana diyorum ki şimdi;
'Fani bedenimde son nefesim ol. Düşlerimde değil de, gerçekliğimde sevabıma ve günahıma ortak ol. Zira tek günahım seni özlemek...'
Sevgili Funda, güçlü kalemine yakışır harika bir anlatım var dizelerde.Kutlarım...
hakikaten güzel olmuş
beğeniyle okudum yazarım
dürüst sade paylaşımlar
her zaman saglam yürekten
inci gibi dizilir
ellerine saglık diyorum kutlarım
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta