Ne güzel dinlendim yüreğinde bir bilsen.Huzurla koydum başımı göğsüne.Bir sürü yıldız düştü payımıza dertten kederden uzak.Işığına süzüldüm yanacağımı bile bile.
Ne guzel dinlendim yüreğinde,kalbinin sesini dinlerken.
Yanmaya ateş gerekmez ki,
Yaktığın onca yüreğe
Kor olan onca ömre bak ardinda.
Ağllayan,yakaran onca şiire bak.
Yarım kalan onca hayale
Ve verilemeyen onca emeğe...
Kırık parçalarından toparlamaya çalıştım seni Matilda,
Kırk parçaya bölündüm böylece.
Kırk kez geldim dünyaya,
Her seferi ayrı bir acı,,ayrı bir uyanış,
Ayrı düş kırıklığı..
Bıraktım artık Matilda yaşamayı.
Ey benim gülüşü gözleri kadar güzel yarim,
Dünya senin gibi bir mucizeye rast gelmiş
Ben nasıl sevmeyeyim..
Ey saçlarını ömrüme doladığım,
Aklımdasın,saklımdasın
Sonsuz güzelliklerim var benim,
Uçsuz bucaksız hayallerim,
Kötücül beklentilerim,
Ve kabına sığmayan dileklerim...
Benim işte bu;
Benden öte,
Zamanin sakli düşlerine sürtündüm gibi şu sıralar tüm anlarım. Sorgusuz sualsiz bir hüzün kuyusu yüreğim. Bataklığına batıyorum, kurtaranım yok. Nasıl süründüm ve ezildim yolunda. Hikmeti bilinmez dehlizler baş ucumda. Okuyamiyorum duvarlarındaki yazıları. Her bir tarafım destan misali. Her bir yanım sanki cinayet mahali. Çözmeye ne dermanım var, ne de isteğim kaldı. Sırtımda yığınla dolu düş kırıklıkları küfesi, yürümekteyim. Zaman, zamanımın tam tersi sanki
Kitabın tam ortasından konuş benimle,
Bilirim,haramsın kadim kitapların her birinde,
İsmine yazıldığım,
Her harfinle işledim seni kalbime
Kurban sana bu can
nolur yapma bu kötülüğü
İçimdeki kuyuya düştüm
sessizlik vardi dibinde en koyusundan.
Sarıldık birbirimize
Laf bile sızmadı aramıza
Karanlık ve islak
Acı ve soğuk karıştı aramıza.
Zamanın esaretine düşsün gece,
Ve söylenmesin bu destan hakkında
Hiç bir hece..
Bırak..!ay mahpus kalsın gözlerinde,
Yıldızlar millensin yüreğimize..
Gelsen her zamanki gibi,
Gülerek ve koşarak..
İki kolun yanlarda
Dünyayı sararcasına,
Dertleri kovarcasına
Yüreğine sokarcasına...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!