Dolaş her zaman ki yerimizi,
Altın renkli sahili, mavi denizi,
Ben olmasam da orda fark etmez,
Hatırla, hayalinle sen beni.
Parktaki masamız boş kalmasın,
Tarihi beş yüz yılı geçen bu güzel tatlı,
Balıkesir'in her yerinde zevkle yapılır.
Temel maddesinde taze peynir izahatli,
Bunun her çeşidine şarttır, şeker katılır.
Gecenin karanlığı aydınlığa açılır,
Gündüzleri geceye döndürmek de ne diye?
Niyet ifadesi açığa çıkıp saçılır,
Hüzün mü? Tebessüm mü? Kalan nedir geriye?
Dertlerime zincir vurdum,
Sonra bu zinciri kırdım,
İçinde hayaller kurdum,
Keşfedilmemiş bozkırdım.
Duygularımda seslerin dili vardır,
Hislerimle beslerim mermer kundağı,
Dünya kimine geniş, kimine dardır,
Say ki; ulaşılmaz, büyük bir Kaf Dağı.
Sineme mermi gibi, durmadan vurma gurbet.
Benim gibi garibi, boşuna yorma gurbet.
Sahip bilir gaibi, gaibi sorma gurbet.
Çeker iken çilemi, ah edip durma gurbet.
Katık ettim acıyı, acımı çalma gurbet.
Bu gün Gönen'de güneş var,
Yek pare gökteki bulutlar,
Yere dal düşürdü kuşlar,
Ve insanlar bakmaktalar.
Bu sabah saat beş buçuk,
Kurulu saat çalıyor.
Ben uyanıyorum çabuk,
Uyku ve rüya kalıyor.
GÜLÜMSE
Gülüm sen hep gülümse,
Ölüm budur ölümse,
Lâlim kalem konuşsun,
Kesilecek dilimse.
Yusuf Bulut
Ağlasan da, gülsen de,
Diken sende, gül sende,
Ömür bitmez desen de,
Faniyiz, ecel gelir...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!