Eylülde ayrılık düşer toprağa,
Gözyaşıyla can bulur kalpte tohum.
Güneşin fecri düşer yaprağa,
Eylülde sapsarı kesilir ruhum.
Eylülde dökülür kalem ve kağıt,
hasret vurdu yüzüme.
“oy” dedim.
döndü,
baktı yüzüme
“koy” dedi. “yasla başını bağrıma”
sol yanım
Nedendir bu sevdada hala yanar dururum?
Soruyorum kendime bana senden ne kaldı?
Gönderince kalbime gözlerini bu gece,
Anladım ki geriye aşk adlı bahane kaldı.
Şehrayin parıltısı aşkın sultanlığında,
Yazıyor küllerim bu acıklı türküyü.
Dolaşsın diye belki dilden dile.
Elbet söyleyen olur bu acıklı türküyü.
Seven bir yiğit âşık olduğu güzele,
21–07–2008
Dirense de kalbim acıların hepsine,
Gözlerinin yokluğuna dayanamıyorum.
Kalbin gönlümü terk etti bak yine,
Ateşe düşmüş bir gül gibi yanıyorum.
09–11–2009
Seviyorum seni esmer kız.
Kuzgun siyahı saçlarını seviyorum.
Buğulu bakışlarını,
Dokunuşunu, sarılmanı,
Küçücük ellerini seviyorum.
Dudaklarını seviyorum, öpüşünü,
Nicedir ihanetle beraber uyuyorum,
Nicedir gözlerimin rengi kan kızılı.
Aşk ile ihaneti yanyana koyuyorum,
Bakıyorum ki meğer kader böyle yazılı.
Solgun bir çiçek gibi duruyor karşımda aşk,
Sönerken kalbimde aşkın ateşi,
Sarar ruhumu ince bir duman.
Duyulur uzaktan aşığın sesi,
Duygular bir küle döndüğü zaman
İzmir-Bergama / 09-11-2010
Yaşlar gözlerimden süzüldüğü an,
Ellerini ellerimde hayal ederim.
Anılar yollarımı kestiği zaman,
Arkama bakmadan çeker giderim.
Seni seviyorum yemin ederim.
Aşkın hesabını bir gün öderim.
Kalamam bu yerde çeker giderim.
Sen başkasına yar olursan eğer.
İstemem aşkını al senin olsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!