sonu belli olan bir sevdanın sonundayız artık.
bırak bitsin sevgilim acımızda mutluluğumuzda.
bırak aksın kanımızla acılar ateşe.
belki söndürmez ama hiç değilse ölü bir bedeni yakar.
acı yok, keder yok biliyorum ama en kötüsü
sen yoksun...
Bir başkadır kalbim o gözlerin bakışında.
Mutluydum beni her bakışın yakışında.
Gözlerin ki bir renk bir davettir cennete.
Böyle gözlere âşık oldum ben işte.
03–07–2009
Kalktım bir sabah erken,
Hayallerim giderken
Acının ve hüznün renk gibi estiği günde,
Rüzgar hayallerimle bırak oynayadursun.
Uçursun hayallerimi masmavi gökyüzünde,
Güneş doğdu ve
İlk kıpırtılar başladı işte.
Üzerimde yıllardır taşıdığım
O ağırlık var yine.
Loş ışık ve hayallerle geçen,
Bir gecenin ardından,
Derdimi kederimi paylaşan mekân,
Aklıma geldikçe o güzel günler.
Maziye geçmişe dönüyor insan.
Hiç bitmeseydi o güzel dünler.
Yeri geldi çocuktum yeri geldi delikanlı.
Vebaliniz boynumda olsun, ey nazlı güller.
Hüsnünüze kurban olsun, şakıyan bülbüller.
Hizmette kusur etse de, titreyen eller.
Sizinle yakın olsun, buluşsun gönüller.
08–05–2009
Dalga misali şimdi gönlüm şahlandı.
Elimde olmadan şuan köpürüyorum.
Ateş gibi her anım her yerim yandı.
Ağlamak yetmiyor, acıyı tükürüyorum.
Zaman yetmiyor seni unutturmaya.
Şimdi başımı alıp gitsem karanlıklara,
Her köşede karşıma çıkacaktır gözlerin.
Onlarda bir derbeder gibi mahrum öteden,
Bir çığlığın ardından susacaktır sözlerin.
Varlığı bir akarsu yokluğu deniz gibi,
Namı düşer göklerden yere şairin adı.
Söyle neden gözlerin böyle manasız bakar?
Oyun oynayan çocuklar bile beni kınadı.
Sanki aşk deltasına ayrılık suyu akar.
Kalemimden dökülen şiir beni sınadı.
Şimdi anlamsızlaştı bu şehirde şarkılar.
Ben seni sevmeyi sevdim.
Aşk yoktu belki de ben bir alevdim.
Ya da vardı da bir umut yarına,
Aşkı yaşamadım ben hiç.
Aşk hep uzaklardan tebessüm etti bana.
Fırtına oldu çoğu kez sevinç,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!