Bir gece daha sabaha kavuştu.
Güneşin doğuşu bile sancılı.
Gözlerim alev topu sabahı bekledim.
Yetmedi gözyaşım söndürmeye,
Diktim gözlerimi karlı karanlık tepelere.
Belki kar söndürür gözlerimi diye.
bütün imkanların imkansız olduğu andır.
sanki başka alem başka zaman,
o an gözlerine baktığım zamandır.
bir bilinmez ki bildiklerimden yaman.
bütün zamanların tanımsız olduğu andır.
Alışılmış yüzlerin sırları saklı sende,
Ve bu sırların ardında hep sen vardın.
Artık sevmek ve sevilmek yasak bende,
Koşup gelse o dar sokaklardan bir kadın.
02–11–2006
Aşk
Ömrümüzü eksiltse de akıp giden her zaman,
Aşk Yakupun gözlerinde damla damla hasrettir.
Bilirim ki kirletir gömleği bir damla kan,
Aşk Yusufun gömleğinde yırtılan bir iffettir
bir yağmur yağar.
sen gelirsin aklıma.
dalga dalga boğar aşkın beni.
ben burada seni ararım merak etme.
ama sen beni arasan da bulamazsın.
ve bir yağmur yağar,
Gece hasret çöktüğü zaman hülyalarıma,
Anılar birer birer idama mahküm olur.
Güneş doğar mı bilmem beklediğim yarına,
ihanet ve intizar yüzümde hicranı bulur.
Yüzün neden hicranlı diye sorma sakın,
Bana gelmemek çare değil,
El ele gezene bakar ağlarsın.
Canlanır gözünde tüm anılar,
Sende bir mum yakar ağlarsın.
Gün olur gözlerim gelir aklına,
Bir kara haber Dolmabahçe’den.
Ta Osmanlı’dan kalma bahçeden.
10 Kasım sabahı soğuk bir gün.
Şehitlerin atamı çağırdığı düğün.
Öyle sıcak yağ ki ısıt yağmur ellerimi.
Ellerimle beraber kanayan yüreğimi,
Öyle sağanak yağ ki yıkalım geceleri.
Geceleri boğup unutalım gündüzler.
Yıkar mısın içimde ne varsa aşk adına?
Beklerim yağmanı gönlümün deryalarına.
Gün doğmadan doğuyor bu şehirde hayat.
Bu şehrin akşamı sabahından da bayat,
Gün doğarken giriyor ışık karanlık odama.
Hayaletler geçiyor sanki o damdan o dama.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!