Hadi git!
Bu ilk olmaz ki geride bırakıldığım
Ardına bakma sakın, kalsın yalnızlığım
Hadi git!
Aynada görüp, sıkı sıkı sarıldığım
Bence bekleme
Gidersem dönmem
Bugünkü gibi belki de
Yeniden sevemem
Hadi tut elimi
Müezzin olur mu hiç uluyan kara köpekten
Ezanın bile hakkı sorulacakken minareden
Haram yemek zevklidir, hatta geçici tadı nefistir.
Kapısından girmek istersen ardından iten nefistir.
Gece sessiz ve bomboş hastane koridoru
insanın ciğerini yakıyor keskin bir koku
Hastaların gözlerinde acı ve derin korku
Bekleşir durular sıra sıra vakitlerini
İlaç şifadır belki tadı tam zehir
Esbab sükut eyledi
Şaştı kaldı Hüseyni
Hatasını bulmak için
Döndü maziyi eşeledi
Buldu ağzından çıkan herzesini
Deniz misali dingin va sakin
Ya da tokatlarken kayalıkları
Yağmurda vuslat-ı huzuru
Güneşte ayrılığı ve hüznü
Hayal kurmak gerekir bazen
Dünyaya gözlerini açtığın hayat
Ezan-ı Muhammed-i ile başlar sâla ile biter
Tükenmez diye kendini saldığın saat
Boz bulanır, senelerden akar da geçer
Kaptırma kendini gençliğin rüzgârına
Bir çılgın rüzgar okşarken tenimi
Derinliklerine bıraksam kendimi
Kes kesilmesi gerekiyorsa nefesimi
Sen yokken, yaşadığım hayat, hayat değil
Avuçlarına al, yüzüne götür elimi
Doğduğunda ağlamakla başlar
Hayat ilk ağlamayı öğretir
Sıraya koyar, sonrasında
Anneyi, babayı, kardeşi
Yemeyi, içmeyi, gülmeyi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!