Anayasa kanun tüzük bütün mevzuat
Çalışır aralıksız polis bekçi 24 saat
Yaşlı, hasta, bebeler korkudan dona kaldı
Nerede kaldı güven gelecek mi emanet
Siz çırpının kalem defter roman okuyun
Düşmek nedir anne sakın düşme diyorsun
Düşemem ki kenarım sen, duvarım sensin
Koşmak nedir anne koşma diyorsun
Koşamam ki kollarım sen ayağım sensin
Yol nedir ki anne yola gitme diyorsun
Sarı çiçekle üzgün ve dalgın bu duvar
Nasıl kaplamış bu konağı acıyla naçar
Yavaş yürü sessiz ki gamlı biri var
Hemhal olursan verir doğru bir karar
“hz. Ali’ye ok saplanır savaşta
çıkaramazlar kıvranır durur
o zamanlar
narkozu kim yitirmiş kim bulur
Allah’ın arslanı Hz. Ali
saatini
mendilini
kitabını pusulanı al
ocağı durdur fişi çek
maskeni yüzüne tak yavrum
zil öne geçti yere serdi tokmağı
yine de ayrım yok açılırlar kapılar
hoşsefanın yerine tünaydınlar konağı
ilk defa görününce şaşırırlar kapılar
mutfağa siz girmeyin evin hali sırıtır
başlarken iyice sarart rengini
tamamdır burası eylül diyelim
çakmağı tedbire emanet eyle
yakmakta bu yaza melul diyelim
bu yaz da yaz gibi gelmedi bize
Kasten mi?
hep başkalarının üstündeki
tozları, pürüzleri, ezik kırıkları
temizler durursun
kendi kıllarının
arasını
Dolup taşan insanların sokağı,
Meyveler, güller açmış bahçesi bağı,
Çocuklar gibi koşturan adamlar,
Gelin, damat, sünnetlik süslenmiş arabalar,
Şen şakrak gülümseme de,
Boğulmuş duman vurulan taş seslerinde.
Yıldızlar perde çekmiş gözüne
Kara bulutlar sarmış geceyi
Kurtlar geçirmiş karacayı dişine
Alnından vurmuşlar düşünceyi
Düştüm bu gece gecemden




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!