Kendini parasıyla korkutanlar
sevilir mi hiç böyle maceralar
Yazık değil mi? hem emeğe hem paraya,
Boş geçirdiğin zamana,
Hıyanet bu canına.
İçimde bir şehrin bütün sesleri
Kara bulut çökmüş gibi sabahlar
Nerede ey rüzgar can nefesleri
Beynime üşüştü türlü bin ahlar
Dokunsan yağar bulut, esecek rüzgar
Bekledim yar bekledim
gözlerine saçlarını ekledim
dolaştım sanki bu son umudum
saçlarında diyar diyar gezerken
a yarim! valla seni unuttum
Ben yeşil yaprakların sıska dalıyım
Şu uçsuz kırlara orman olasım gelir
Daha beş aylığım daha doğmadım
Şu yüce dağlar başına çıkasım gelir
Ben daha yeni öğrendim ana dilimi
benim işim alıp vermek
hep tazeyi alırım ben
tane tane inci dermek
giyer geri veririm ben
hiçbir ücret O’na vermem
Hani mutfakta tabakları, bardakları
Kırmıştım ya Anne küçükken,
İnan bilmiyordum neden kırdığımı
Belki de başka oyuncak bulamamıştım
Belki de arkadaş !
Yıldırımlar çarptı ıssız gecede
Ormanlar devrildi bela cümlede
Beyaz ay neden karalar giyinmiş
Elemden acılar yüzüne sinmiş
Seherde çıkarken yüzün görseydim
Sensizlik kıvılcım çakıyor şimdi
Yazık bana nasıl seni üzeyim
Başımdan dumanlar çıkıyor şimdi
Yollarda arıyorum yokmu bir haber
Şehrin arkasından gün yine battı
Çarparak kırılarak gelir yeni bir bölüm
Seni doğuracak kim şimdi içine kattı
Sarılıp uyursun üstünde elbisen ölüm
İp atlıyor kayan yıldızlarda tatlı ve hüzün
Bir kitap okudum harfleri gördüm
mavi mavi yeşil yeşil
petek petek gözleri vardı
içi neşe sevda aşk kaynıyor
bal tutuyor halay halay
türkülerce s’eziliyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!