Ramazan gönlümüze dolacak bu yaz
Ebedi sefalardan alacağız yine biraz
Çağıracak beş defa hayrı, merhameti ezan
Bir gece gençken uyumaktayım,
Zamanın içinde durup dururken,
Arada kalan yıllarım, gençliğim alınacak,
Birden yaşlanacağım.
Uyandım daha güneş doğmadan,
Bir gül aradım gözler değmemiş,
Siyah saçlarını henüz örmemiş,
Görünce fincan da gülen gözlerin
O anda kalbime adını yazdım
Karakaşlarına sürme çekmemiş,
Ah kalem kalem!
ucunda dünya alem
bir deryaya düşmüşem
kendimi nasıl bulem
Ah kalem kalem!
Gönül kuşumuz yine kanatlandı uçuyor
Ruhlar bomboş, anadan atadan kopuyor
Kaçanlar şu köprüden, tüp geçitten kaçıyor bakın hele bu yol acep ne tarafa koşuyor
Çok yalnız kaldık bu yollarda tükeneceğiz
kapı ardı gurbet gezerim tenhalarda
ben giderim o gider bana ırak bulutlar
seni saklıyor içimde karanlıklar
Berk-i hatıf bir kapı beklerim ufuklardan
küçücük dünyama neşeden göz kamaştıran
Bir sor, ara hele halin nasıl nicedir
Malın mülkün yok, bu nasıl bilmecedir
Açma, gündüzün yorganı kara gecedir
Girme, öfkeyle gönül evine o çok incedir
Eskiden köy odası vardı
Kitap başköşede oturur
Tarih onunla konuşurdu.
Gözleri gaz lambasıydı
Güneş gibiydi kafamızı açardı
yola çıktım gözlüğüm kimliğim yok
unutmuşum
beni yoldan çıkardılar
meğer ben bir bulutmuşum
yağacağım yeri unutmuşum
insanlık namına bilen
Akşamdan bekledim yarın akşamı
Damla damla biriktirdim bütün tasamı
Bitiriyor akşam ezanında açılan çiçek
Kalbimi ısıtıyor işte bu gerçek
Zaman koluna takmış güneşi ayı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!