Bir umut ışığı parlıyordu gözlerinde,
O arzu dolu bakışları esnasında...
Bir tomurcuk gül açılmıştı dudaklarında,
O tutku dolu gönül selamlaşmasında...
Yağmur çiseliyordu, o buluşma akşamında...
Tane hesabını sayıp aldığım meyvelerde yaparım.
Sevip kıyamadığıma 'bir tanem' diyemem.
Bacaları tütmez oldu evlerinin,
Başakları kalkmaz oldu ekinlerinin,
Akmaz oldu suları çeşmelerinin,
Söyle bana ey köy nedir senin bu halin?
Yeşermez, meyve vermez oldu ağaçların,
Hazan yaprakları gibi sararıp solan kalbimde,
Anladım ki hakikat; sana aşkımdı, yegâne...
Namüstehak bir sevgiydi bu, gönlümde, belki de;
Düşlerimde görebildiğim, bir ütopyaydın sadece..
Anlatmaya yetmez duygularımı birkaç kelime;
Nüshalar birikir, alsam kalemi elime...
Yazdıkça tükenmez kalemi, yazan gönül muktedir.
Yaşadıkça şair-yazar alemi, hüzün özgül nüktedir.
İnsan olmak; beynin mazbatasıdır:
Ne iki ayaklı canlı olmaktır,
(ki; iki ayaklı hayvan da vardır)
Ne konuşabilen olmaktır.
(ki; hiç konuşamayanlar da vardır)
İnsanı farklı kılan; fikriyattır.
Aşkın gözyaşları serçe yüreğine damlar.
Her damla, alamadığın nefes gibidir.
Nefessiz kaldığında göz avcısını arar,
Her bakış, acıtan Ceylan bakışı gibidir.
İşte bu canım, aşkımın yürek tarifidir.
Gök bulanık, bütün zehrini kusarcasına
Dehşet ve hüzün dört yanı kuşatmışçasına
Yalnızlaşmış şehir, mühür vurulmuşçasına
Seyrine dalmış yalnızlık, hür kalmışçasına
Sel olup akmaktır, töre de olsa devirdiğin
El verip tutmaktır, düşmekteyken sevdiğin
Vurulup da yüreğinden, canından bildiğin
Dayanıp da acısına, hiç vazgeçmediğin
Aşkın gaipliğinde, kaimdir sevda dediğin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!