Ne yollar yürüdük biz; yollar bitmedi, bizim ömrümüz yavaş yavaş yol aldı gitti. Bebeklik, çocukluk, gençlikte; ne üzüntüler, ne sevinçlerle dolu günlerimiz oldu.
Bazen gelecek için tatlı hayaller kurar, bazense acı gerçekler içinde boğulurduk. Sıkıntılar yüreğimizi sanki esir ederdi. Ama yine de hayattan kopmaz, sarılırdık tatlı düşlere. Çoğu kere onlarla avuttuk kendimizi. Onlar olmasaydı, belki de çoğumuz kaybolurduk acı olaylar içinde. Büyüdük. Kimimiz sıcak sudan soğuk suya elini sokmadan, kimimizse sıcak yüzü görmeden.
Ne yollar yürüdük biz; ayağımızdaki ayakkabı eskidi, yollar bitmedi. Ömrümüzün baharı neresi, sonbaharı neresi karıştırır olduk bazen. Hayat çarkının acı dişlileri arasında, hep dönüp durduk.
Yolun yarısı neresi, onu da bilemedik ya. Neyse ne? Diyemiyor yine de insan.
bir değeri, bir üstünlüğü olsun
Çılgın bir aşkın tarihi
yolculukların günlüğü olsun
ama kavgalarda geçsin ömür